Endamına Esir Serdar

Ertan Altan Mejdinli
16

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Endamına Esir Serdar


Ey yangınından külüm çıkmış ateşin sahibi
Dertlere düşüren
Hasretinden lahza lahza öldüren güzel
Yıllar var ki görmemişim seni
Nefesinden aldığımı Beng ü bade den almadım
Sende bulduğumu cihanda bulmadım
Gün olur
İzin tozun ne zaman düşse buralara
Şu kalpten kalbine nice yollarımız var
Revan ol o yollara
Hic girmedin mi o dehlizlere ,o abbaralara
Haber et şenlensin görmekten seni gönlüm
Bak guruba karşı bir atlı yaklaşıyor
Bil ki o gelen benim
Tez varayim yanina o güzelin diye
İçim bir ince saz caliyor
Bir pür-i sevinç içinde
Bir fevkaladenin fevkinde buhur içinde içim
Sığmıyor kabına
Durmaksızın ruhumda seninle kucaklaşıyor
Yek vücut oluyorum
Herab etme hicbir anını bu fırsatların
Değilmi ki bağrımızda Yaşıyor ölüm
Değmez bunlarla kendimizi kahretmeye
Gülüşün bin zindanı yıkar
Sensizlik her anıyla bana zülum
Gonca gülüm
Şu handa kaçıncı ki bugünüm
Sakim ol benim bu gece
Doldur öyleyse kadehimi
Dağılsın efkarım
Itiraz istemez say ki ben bu gece hünkarım
Hünkarıyım gönlünün
Kırma son isteğini bu esirinin
Bu sana hükümlünün
Gamı kederi gönder şu kapıdan
Kilitle giren olmasin
Dolsun ciğerimize neşe muhabbet
Gel şöyle bir helalleşelim
Hancı han bizim olsun bu gece
Çağır feleği çalgıcıların toplasın gelsin
Terketsin burayı kalmasın hiç muhannet
Ne bir yolcu ne de bir ziyaret Kabul et
Küpleri doldur sen en iyi şaraplarınla
İndir ne varsa kilerinden gizli aşikar
Madem deminde aşk ve aşıklar
Layıkıyla göster hürmet
Bu geceyi bitmeyen gece farzet
Bu gece kavuşma gecesi
Böyle kurulsun sofra
Dinle hanendeleri
Hem güzel sakinin elinden mey al
Hem öylece sabret.
Bekledigimiz saray değil elbet
Ama eksik de olmasın hiçbir hizmet
Sevişelim tüm gece
yarına ben sağ ,saki selamet
Senden de bir isteğim var
Gölgesi odamiza düsen asırlık ağaç
Kıpırdama öyle dur
Ey geceyi aydinlatan ay!
Sen de kıskanma
Bu güzelin ışığını
Mehtabı senden bil
Kıvranma yerinde dur.
Ey gecenin gündüzün evrenin sahibi
sen de bizi mazur gör
Yazmasınlar deftere günah
Daha güzeli bilinmez bizce bugün
Bu gönül ki verildi
Bu saki ki gösterildi bize
Ol cümle hersey tarafınızdan
Öyleyse bir kınama olmasın bugün yaptıklarımızdan
Yılların hasreti var
Hadi öyleyse boş kalmasın kadehler
Kabul etmem bitap düşene dek
Tüm küpler devrilmeden
Dinleyip en güzelini çalgıdan çengiden
İçip
Şarab-ı kırmızının her çeşit renginden
Ey saki
Her zülüfün bir ayri köprü gölnüme
Servi boylu
Kirpikleriyle vurup
Kızgın oklarıyla aşk nakşını
İçime dağlayan
Bakışlarıyla bağlayan
Gül-i ruhsar
Esirinim
Doldur câmı iç
Bir buse alsın lebinden
Doldur bana da ver
Ta ki ben de alayım o busenin izinden
Sonra da eğil kâm alayım
Hoş nefesinden lâl dilinden
Yaklaş
Tutayım ince belinden
Şarab ne ki
Aşkının sarhoşluğu yanında
Divaneyem elinden
Tutulsun horozun sesi
Tutulsun güneşin ışığı
Sabah hiç olmasın
Daha murat almadı
Bu saki ve onun endamına esir bu Serdar

Ertan Altan Mejdinli
Kayıt Tarihi : 24.6.2019 15:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ertan Altan Mejdinli