bulutlu uğultuları diner ömür sokağının
yağmur soğuğu yemeyi unutunca düşlerin
sahnede perdeleri çekilmiş pencereler
buğulu atmosferleriyle yıkarlar
bütün acı duvarlarını...
kafamdaki gitme izleri silinmedi bir
bir de gelmelerinden çok
gelmelerini bekleme öykülerim
kısık gülüşlerinde yaşadım hep
sana sarıldığım anlarda bir solukluk
sonsuzluğu heceler gibi tel tel
öperek saçlarının uzay kokusunu...
kurduğum dünyaların baş rolünde
açık ve kirli maviye alışık bir çocuk
yırtık ayakkabılarıyla koşmaktan usanmıyor
gömleğinin düğmeleri sökük
kolasız önlük yakası kirli
kurbağa yavruları için kaçtı en çok okuldan
özlemeyi öğrendiğini sandı
seni özleyene kadar...
kalbim telaşlı mantığıyla
alıştı alışacak derken
duracak alışmadan kalabalığına
göğü sarmalayan kuşların
ilk akşam çığlıklarına...
korkacak bir şey yok mutluysan
umutluysan ilk adımında her günün
en yalnız anındayken
gelecek haberim...
Kayıt Tarihi : 11.12.2011 22:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!