hatırla
takla atan bir araba
günlerdir geçmeyen ishalini
almıştı
çocuktun daha
korkuttun be oğlum
kaç şekle girdik
kaç doktor eskittik
eriyordun gittikçe
gözlerimizin önünde.
kurup arabayı salınca
gülüyordun her taklasında
iştahın açılmış
yemek istiyordun
gözlerin açılıyor
gülüşlerin çoğalıyordu
yüzünün rengi
güzelleşti
yine en küçüğümüz
en gözlümüz
sevimlimiz olmuştun..
yıllar sonra…
bir işe koyuldun
“bugün..”dedin
tahmin et
kaç ağaç diktik
kaç ağaç yıllar sonra
orman olacak baba
çalıştık durduk gün boyu
bu yüzden tenim esmer
yüzüm yanık bedenim yorgun
gün ışığı dolu gözüm
fakat mutlu geldim baba! !
helaldir döktüğüm
alın terim
bak..! ellerim toprak kokuyor
bak..! ayaklarıma
damarları çıkmış
varis olacakmış
umurumda değil dünya
kaç fidan dikeceğiz
kaç fidanı orman yapacağız daha
büyümüş de,
orman mühendisi
olmuş en küçüğüm
anlatıyor da anlatıyordu
İstanbul kadar coşkulu ağaçlar
çokmuş
bulut bulut yağmurlar
yağacakmış
dikilen fidanlar kurumayacakmış
üstü başı çamur bazı
bazı uykulara aç kalmış
dönüyordu eve
yorgun düşüyor başı
günler ayları kovaladı
küçük oğlum hiç durmadı
çalıştı…çalıştı
dağ bayır dere tepe
konuşamadık doyasıya
unuttum sesini
erken yatıyor erken kalkıyor/ du
şöyle baba oğul
olamadık aynı sofrada..
oturup düşündüm hayat resmini
hangi yıllardı ata binmiştin
mahallenin en güzel yüzü
sendin
en küçük minyon görüleni
yaşıtların ne kadar iri
ata binilecekti
korkmamıştın
oyun-eğlenceye almıştın
at huysuz/ du
sen cesur bir yürek gibi
hiç ağlamadın
işte o gün, bu gün
en girişimci fakat bilgili
en cesur fakat tedbirli
en dağınık
fakat uyanık / tın
her akşam şimdi
ağaçların ormana
ormanların ekonomiye
ekonominin de
sosyal refaha
zengin ülke zengin insan
işte o zaman
iyi bir araba alabileceğini
anlatıp durdun
eğer izin verirse
ağacın düşmanları
orman yangınları
telef etmezlerse çalıştıklarını
ah oğlum cihat
hayallerin güzel
yarınların umutlu
biraz da bulutlu
ağaca bitkiye
insana emeğe
estek-köstek
bir zihniyetle
gerçekleşmez senin ormancılık
gel otur şu masaya
at imzanı üç tarafı deniz
dört tarafı orman bir haritaya
aday ol masaya vur
ağaç kesen baş keser
ferman et
er kişi bir ağaç dike
vergiden düşe
her kim korumasa yeşili
hak etmesin nefesi
vatan orman ola
ülke kurtula
toprak kaymaya
insan umutlana
işte böyle evlat
diktiğin fidanlar çıktı aya
sen kalma yaya
bak! ! alamadın daha
nerede hayalindeki araba
ah en küçük oğlum
cihat kaya…..
Mustafa kaya
07.06.2006 / çengelköy
www.mustafakaya.net
Kayıt Tarihi : 7.7.2006 00:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Elazığlı Mustafa Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/07/07/en-kucuktu-oglum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!