Şimdi ben seni affetmeye kalksam, duvarımda ki saat kırılır.
Cam çerçeve,
Aynalar kırılır.
Saat bilir; geri dön diye nasıl gözlerinin içine baktığımı.
Cam çerçeve bilir; yolunu gözlerken gecelerce uykusuz kaldığımı.
Aynalar bilir; sen yokken kendime hiç bakmadığımı.
Şimdi seni yeniden sevmeye kalksam, masamın ayağı kırılır.
Kapının kolu,
Odanın lambası kırılır.
Yatağımın diğer yanı.
Masa bilir; günlerce olmadığın halde sofrayı iki kişilik kurduğumu.
Kapının kolu bilir; her gece sen geldin sanıp kapıya nasıl koştuğumu,
Odamın lambası bilir; belki gelirsin diye geceleri bile kapatmadan uyuduğumu.
Yatağımın diğer yanı bilir; olmadığını fark etmeyeyim diye parmağımın ucunu bile yattığın yere dokundurmadığımı.
Şimdi ben senin geri dönmene izin vermeye kalkışsam, şiirler kırılır.
Sonra şarkılar.
Verdiğim sözler kırılır sonra açılan yaralar.
Şiirler bilir, okumayacağını bile bile nasıl yazıldıklarını.
Şarkılar bilir bizi hatırlatan kaç tane şarkı varsa duyduğumda hıçkıra hıçkıra nasıl ağladığımı.
Şimdi seni bu kadar unutmuşken hatırlamaya kalksam,
Sensiz yaşamaya alıştığım yuvam yıkılır.
Sonra yuva yıkanın yuvası olmaz derler sana, onlara inanır gidersin.
Yine sensiz kalırım.
Sen hiç gelme.
Unut tüm kırılanları,
Asıl en çok ben kırılırım!
Elçin GelirKayıt Tarihi : 26.1.2012 23:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!