Kendini sevmiş sanan birinden, kendini yanmış sanan birine;
Merhaba!
Bugünlerde çokça özlemekteyim… Bilemezsin
Anladım ki, dağlar aşıp denizler geçsem senden iki adım öteye gidememekmiş; AŞK !
Ve anladıklarım bununla da sınırlı değil elbette.
Yıkık harabe bir konak temsiliyim, köpekler işiyor duvarlarıma anlamıyorsun…
Ölmemeliyim...
Sesine dokunamadan bir güneş gibi
Doğmamalıyım ufuğuma
Gölgem eritmeli katiyen mürekkebi
Tutunamadan kağıdına
Yazılmamalı kader
Ben beni yakan şiire bir kabir borçluyum
Fakat şiir sorgulamaz öleni
Kirliyim
Ve tutsak olduğum kadar mazlumum
Caniyim
Şiir denince öldürürüm kendimi; sana yazılmış şiirleri sustururum!
Yıldızlar birer birer düşeveriyor....
Bir günah işliyorum Juliet, göğsüme damlıyor
Süzüyor bedenimi, sonra okşuyor, sonrası...
Sonrası Juliet, göğsümden kayıp gidiyor yıldızlar...
Ah Juliet, biliyorum affetmeyeceksin
Günler yorgun, saatler şaşıkalmış birbirine,
Güneş'in üzerinde az bir sarhoşluk var.
Ayaklarım buz tutmuş, gölgem harıl harıl ter içinde...
Geceler, geceler bir türlü sabaha kavuşamıyor!
Bir ölü canlandırıyor şu koca şehrimin anılarını...
Aleve veriyor sokaklarımı! Darmaduman ediyor!
Doludizgin anılarımdan kaçıyorum...
Alelacele çırpınıyorum, bağırmak istiyorum
Ey insanoğlu! Yalvarırım susturun şu içimdeki çocuğu
Geceleri gökyüzüne dalıp yıldızlarımı çalan;
Ansızın kapı eşiğinde debelenip duran
Ah sersemler!
Yine gülüp geçiyor,
Duymazdan geliyor,
Unutup geçiyor,
Ey benim iki gözümün intiharı!
Çekik gözlü kara çingenem...
İlk baharım, ilk ahlarım, ilk intiharım,
Sokağımıza baharın ilk şiiri düşüyor,
Ki gözlerindeki şiir gittikçe büyüyor, büyüyor...
Su günahıdır berraklığın ve de saflığın;
Kir dokununca ellerime,
Günahkar kadının teninde saklıdır içimi ürperten ter!
Kir sıyrılınca etimden,
Suyu yaratır
Sevgili Güneş; niçin ter atıyorsun, niçin susuyor ve niçin ağlıyorsun?
Gökyüzünde kimin çığlığı yankılanıyor,
Bu ses... bu ses,
Yalvarırım susturun n'olur!
Bana birisini hatırlatıyor...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!