Bu gece muğlak bilmecelerle çıktı karşıma rüyalarım,
Aksine bir o kadar netti kafamdaki hülyalarım.
Muhayyilem geceyi bile güne çevirmeye hazırdı.
Kalbim her gece aklımdaki doğruları kazırdı.
İçimde yıllardır bitmek bilmeyen kesafet…
Bir kış sabahı soğukluğu vardı üzerinde,
Oysa içinde yanan alevler gözlerinden fışkırıyordu...
Biliyorum,sen küçüksün otur!diyorlar.
Genç Osman'ın tahta çıktığı yaşı bilmiyorlar.
Sen onlara öğretirsen,
Seni adam yerine koyarlar
Anayasa diyor ki:sen daha çocuksun!
Belki bendim yolundan gidemeyen.
Engebeli yolda sağa sola ilerleyen,
Sırtımda çanta, ağzımda geviş getirerek
Belki de bendim yanlış yolda ilerleyen.
Düz yolda yürümem, istemem.
Bir çift göze bakmak daha anlamlı artık.
En derin deryanın maviliğini ararsın gözlerinde,
Bazen en canlı çimen rengidir gözleri,
Bazense alev gibi ışık saçar etrafına
Çünkü o, en anlamlı gözlerdir senin için.
Elimde bir değnek, palto da sırtımda
Güvercinler uçuşuyor rıhtımda,
Sağımda solumda bir sürü çiçek
Kalbim şimdi bir çiçek seçecek
Gözüme bir gül ilişiyor uzaklardan
Suladım çiçeği, açmasını bekledim.
Gülüşünü kalbimde başa ekledim.
Vakit geldi açtı benim çiçeğim.
Şimdi yerini kendim seçeceğim.
Ben isterdim kalbimde dursun.
Evdeyim, canım sıkkın; kafamda deli sorular...
Dışarıda yerin dibine girmeyi bekleyen borular...
Çeşitli insanlar var dışarıda, bu yaz gününde.
Bir çocuk bağırıyor, kızartma istiyor öğününde.
Biraz düşünüyorum, ne gariptir çocuk olmak.
Bağırmak istiyorum, bağırabildiğim kadar.
Belki o zaman anlarsınız beni.
Dersiniz: “Ne seveni vardı ne de gideni.”
Anlaşılmak isterim ben de herkes gibi
İnsanlar anlamıyor, inan bana kalem
Dostum var bir tane benim,
Teselli eder olursa kederim.
Kimsesiz kalırsam eğer,
Onun yanına giderim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!