Ağlamaklı oluyorum bu gece.
İçime garip bir his çökünce.
Geceler üstüme geliyor ansızın.
Dün gibi bu gecede yalnızım.
Hangi bahane avutur bilmem.
Başımı alıp gitmeyi,
Uzak diyarlara göç etmeyi,
Ardıma bakmadan kaybolmayı,
Anıları biranda hiçe saymayı,
Sevdiğimi unutabilmeyi,
Bir masal dinlemiştim çocukluğumda.
Masalda adı geçen bir peri,
Nasılda değiştirivermişti herşeyi.
Bende çok değiştim.
Yılların birikimi sırtımda semer gibi.
Hep bir mucize bekledim
Hergece gökyüzünü aydınlatan,
Yıldızları bilirmisin?
Hiç izledinmi o ahenkli renk cümbüşünü?
Hiç dalıp gittinmi uzaklara?
Yalnızlığınla başbaşa kaldığın anda.
Manasız bakışlarınla fethederken gönlümü.
İçime dert oldu aktı gözyaşım.
Sevmeyi denedim, olmadı, yapamadım.
Geriye dönüp baktığımda tek gördüğüm,
Acı ve keder.
Bırakmak istemedim,
Bir ahir zamandı, sığındım kapına.
Dalga dalga yükseldi içimdeki acılar.
Bir buket gül vardı, kanayan ellerimde.
Hiç merhamet yoktu gülün dikeninde.
Uzun bir yoldu, sana geldiğim.
Yeni bir aşka yelken açmış bir kuş gibi,
Hafifledi yüreğim.
Kalbim geçmişin izlerini sildi, dudak izlerinden.
Ruhumun ışıltısı büyülendi sanki
İçimde tarif edilemez bir mutluluk.
Yaşamaya değer ne varsa,
Bir sonbahar günü,
Kapını kilitlemiş, gitmiştin bu diyardan.
Bahçendeki, akasya ağacının yaprakları dökülmüştü.
Ihlamurlar, çiçek açmıyordu artık.
Solmuştu güller, sönmüştü sokak lambaları.
Uçar gider umutlarım
Ben bu zevki yaşamadım
Kederimi içime attım
Hayata toz pembe baktım
Sığıntı gibi geceye yanaştım
Bu can kahırla dolu, haketmiyor ayrılığı.
Sevgi pınarında bulmuşken tapınağı.
Yaralı yürekler, pas tutarmı bilmem.
Damarlarımdan akan, kan değil tövbem.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!