kırık sesli bir şarkının
boğazımı güfte güfte
tıkayışında
bir çocuk yatar..
uyku vakitleri
dudaklarının ninnisinde..
yüzüm yüzüne makas kıran bir tren
serçe parmağından yanaklarına bir yoldur özlem
beni seslendiren.
ilk yardıma gelirken gamzen bir gece yarısı
uykusuz bırakmak için mi vardır
yastığımda sesinin sesimle yankısı?
Eksik bir gece yarısı
aklımdan sarkıp da tenine
bağırdım:
– dokunma artık gözlerime
gözlerini bende bırakır gibi..
Gazze'de her harf ağır sevgilim.
çok düş çocuk
düşük yapar umutlarını.
akıtıyor,
antiseptik ağıt bir ülkenin çatıkatı.
imge olamıyoruz samimi.
özlemlerden sancılara devir teslim dudaklarım,
parmaklarım büyük bir boşluğa emanet
nereye acil bir dokunuş bırakacak olsam
uykularım radyo cızırtılarının vekaletinde..
hep acele eden vedalar istifra ediyorum ardından..
hep acele edilmiş cümleler buluyorum senden bana
zamanın umutla kan davasıdır
yaşam,
kalabalık gezmeli bugünlerde
cümle cümleden doğar,
pusula
gibi törpüler gitmek istediğin
içimdeki
ne bizans ne osmanlı
ne de iskender geçer içimden,
benim tarihimi yıkan
sadece
kalabalığına aldanıp karanlığın
herkesle ayağa kalktı herkes.
ellerini ataş gibi kullanan o kadının
tenine üst üste eklediği cümlelerdi ellerim
eşitlik için organlarımızı örgütledik
bisikletin pedallarında saklanıyorum
önüm arkam şoke!
çocukluğumu sallandırıyorum sende,
kasıklarıma iniyor şiir ir-
islerin,
bir otobüs
ahlak bezesi taşıyan her suskunluk
iltihaplı bir aşk yarattı
nefes kılcallarını yıprattı
payı istanbullaşan bir kesrin
paydasıyken umut..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!