Aşk, gönüllerden silinmiş, tarihi unutulmuş,
Yüceliği bilinmez olmuştu.
Aşk, yalnız bir çift kara gözeydi.
Merak edilen sırlı bir perdeydi.
Yaşattığı bilinmezliğiydi değeri.
Kalp dedikleri koca boşlukta, sinsice ilerleyişiydi.
Umudun kapısında bir kilit,
İnsan yüreğinde anahtar var.
Pes etmeyi, gitmeyi unut!
Geceden doğacak güneş var.
Bil ki her yâd elde elin
Gözünde bin bir yaş var.
Tıkabasa doldu testi,
Bir kaç damla düştü yere;
Yeşil çimen, dere;
Bulut, yağmur oldu,
Göl oldu, derya oldu.
Asıl sızı bu olsa gerek
Derin bir yaranın üstünde sekerek
Yârin yanında dün gibi kalmak
Bir tablo önünde biblo olmak
Ben mi gezdim çölleri,
Ben miydim aranıp duran.
Ben mi deldim dağları,
Kimdi tabuların kapılarına dayanan.
Bir basamaktan aşağıya,
Kimin ne derdi varsa saklı kalsın.
Tüketme gücünü, yitirme aklını,
Aklınla yüreğin arasında daraldığını,
Bilseler de anlamazlar, anlatamazsın.
Mürekkep niyetine tüketirler kanını, canını,
Azrail alsın senin kanını, canını,
Bu kadar kolay mıydı çekip gitmek;
Sabırdan yeğ miydi yüreğimi incitmek
Şimdi ne de zor, günleri sıralamak;
Peşi sıra bu dağlardan, benliğimi aşırtmak
Yüreğime oturdu, kalkmaz gidişin,
Mücadele biterse bugün olmaz, yada ertesi
Azapla geçer hayatın her devresi.
'Keşke', ümitsizliğin ifadesi,
Gayelerin tükenmesi.
'Keşke' kesik başın gövdesi,
Ben de gurbetteyim, bilirim acısını;
Hasret tüter tıkarım bacasını.
Ağlayamam ayrı kaldığım vatana;
Gözyaşım akmasın istemem, el toprağına.
El ülkesinin insanını,
Sen bir yolda ben ayrı yolda,
Birbirinin zıddı rotalar.
Kotalar var aramızda, yasaklar var.
Gönlün yok, sevgin yok.
Mantık yok sevgide,sevmediğimizde.
Ama kör olasıca aşk var bende!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!