Önce anamın çığlığı yankılanmış dört duvarda. Sonra kıçıma inen tokatlarla benim çığlığım sarmış dört bir yanı. Annemin yorgun ama gülümseyen yüzünü kıskanmış melekler. Babamın telaşlı yüzünü, yeni bir can sahibi olmanın sevinciyle, canının yani annemin acıyan canının hüznünü, bir yüzünde iki duyguyu nasıl taşıdığını hiç kimse görememiş. Dişlerinin arasında parçalanan dudaklarını sadece annem fark etmiş öperken yüzünü. Bir saniyenin ne kadar da uzun olduğunu sadece babalar, babam bilirmiş ben doğarken. Doğmuşum velhasıl. İlk tokadı ebemden yemi ...
Saçlarının telindeydi ayrılık
Gözlerinin önünde durmada
Dirseğini dayadığın o masada
Yazdığın kalemin ucundaydı ayrılık...
Ellerinin içindeydi ayrılık
Yıldızlar kayboldu karardı gece
Umutlar yok oldu anlayamazsın
Hüzünler doldu kayboldu neşe
Sevinçler yok oldu anlayamazsın...
Rüyamda gördüm seni geliyor sandım
Dizlerine yatıp ağlamayı özledim
Geceler boyu yollarını gözledim
Her daim ayrılık türküleri söyledim
Bilsen seni ne çok sevmişim annem...
Unutulunca insan, unutmaya alışıyor
Hangi yıldızı seçersen seç gökyüzünden
Bilki o yıldızda ben olacağım
Beni dileyesin diye
Deli deli kayıp duracağım...
Avuçların açık uyu geceleyin
Ömrünün bittiği yerde ben varım
Yalnızlığın başladığı o köhne yerde ben
Kederlerin boğucu olduğu anda ben varım
Sevgilerin bol olduğu yerde de ben olacağım...
Ölümün soğuk nefesinde benim nefesim var
Bir masal kuşu konar gözlerine
Bir varmışın bir yokmuşun sonunda
Gökkuşağının altından geçeriz
Mutluluğu buluruz belkide...
Kaf dağındaki çicek bizim için açar
Büyük üstat rahmetli NAZIM ın dediği gibi mapusluk zor zanaat
Bir şafak daha doğurduk işte
Kanlı ellerimizle
Aldık tabiatın karnından
Olması gereken yerine...
Saçların rüzgardan dağılmış öyle gelirsin ya
Gözlerin baygın baygın öyle bakarsın ya
Vücudun alev alev öyle yanarsın ya
Seni öpmek isterim işte o zaman...
Anlatılan her yalana hemencik kanarsın ya
Çoğu gün efkarlıyımdır ben
Oltanın ucundaki balığa efkarlanırım
Kafesteki kanaryaya bazen
Sevgiliye verilmek için koparılmış karanfile
Kapana yakalanmış saka kuşuna bazen...
Umutsuz gecelerimin umudu oldun şimdi
Yanacak ateşlerim yoktu senden önce
Penceremin kenarına konan güvercin kadar
Masum,yürekli olmanı sevdim
Sen batık gemilerin prensesi
Sen sevdiğim ELARA...
Emre mail adresimi biliyorsun haber bekliyorum bye