Gerçekten de gerçekle gerçeksizliğin karıştığı bir dünyada gördüğüm birkaç sahne huzuru izliyorum,bu da mı rol icabı diye düşünürken yorumsuzluklarla,ikilemlerim denklemlerimi sıfırlıyor.Köküm irreelleşiyor.Hayat negatif tarafa çekiyor kalan tek umudumu,hayatımı tek doğrulayanı.
Kararsızlıklarla başlayan ve gittikçe negatifleşen bir dünya ikilemi.Bu hayata pozitif bakmaya ne kadar yardımcı olabilir? Ya da herhangi bir diyişle imla hatalarına sıkışan bir çocugun kendi yalnızlıgında bogulmasına ne demeli? Sizlerden biraz açıklayıcı ve koruyucu olmanızı istiyorum.En azından bu yazımda bazı iyi şeyler anlatacagım.
Sürekli kadın ve erkek eşitliginden ve toplumdaki statülerinden bahsedilir ve yıllar boyuncayı bırakın asırlardır kendi aralarında ego tatmin etme yarışı vardır.
Bir kadın elde etmek istediklerini nasıl elde eder? Kimleri bu yolunda kullanır? Ve zamanını nasıl iyi şekilde kullanır?
Sizlerde benim gibi merak ediyorsunuz degil mi?
Masallardadır en büyük sevgiler.
Şimdi ben masalları yaşatamadıgım içim
Özür dilerim.
Bir zamanlar beraber adım attıgım,
Gözlerine bakınca anlam buldugum,
Sürekli yanında oldugum,
Sarıldıgım ve doya doya baktıgım
Korudugum kadından...
Özür dilerim..
Hatta kim varsa seviyorum dedigim..
Çünkü masalımızı ben yaşatamadım,
Çünkü yanında olamadım hiç bir zaman,
Gözlerini yanımda koruyamadım
Tenini ve kokunu,
Asla ben olmayacak bir başka masal ugruna sattım..
Çünkü yaşadıklarımız,
Sevilmişligin
En büyük yaşadıklarımdı hissedilenlerin..
Giren ilk kadından sonrasına kadar,
Her birinden bir başkasının gözlerinde..
Yani sevmeninde en son acıya dönüşmesi,
İnsanın insanı böyle sevebilmesi..
Özür dilerim Allahım,
Hiç beklemedigim bir anda onu gördüm,
Sana yeniden şükrettim
Ve bir kez daha aynı aşkla inandım,
Onu görünce senin daha iyisini yaratmadıgına inandım
Ve kazandım..
Benim gibi bakabilirsen hayata,
Tüm kadınlar Sen olmaya çalışıyor,
Ve Erkekler senin peşinde bir hamam böcegi gibi sürünüyor.
İnsanların hepsi
Tümü
Benzeri olan veya olmayanı,
Senin olmaya çalışıyor..
Şİmdi ben tekrardan özür dilerim,
Özür dilerim sevgili..
Sen ki daha yürümeyi ögrendigimde terk etmiştin beni,
Sen ki emanet etmiştim yabancı ve bir okadar kirli ellere,
Ve hayattan koptugumda da yoktun yanımda,
Kızarak ve bagırarak kapattım penceremi,
Mahalledeki insanlar bana bakıyorlardı,
Kapatın çenelerinizi ve girin içeri dedim.
Ben sanmıştım ki İçimdeki çocuk senin varlıgınla büyüyordu nefreti yüregimde..
Özür dilerim..
Şimdi parmaklarımın arasına sıkıştırdıgım sigaram,
Ezilmemek için zor tutuyor kendini.
İzmarit olmamak için benden başka kimsenin dudaklarına yanaşmıyor,
sonunda kül olmak ugruna..
Sevmemek için,
Hayattan nefret etmemek için,
dokunamamak hatta konuşamamak,
ondan başkasına yar dememek için
Tüm insanları kırdım
Sen dahil baba,
Ve anne..
Özür dilerim
Şimdi hadi tut kolumdan,
beni uçurumun kenarına götür.
Beni kendine hapset,
Veya kölen yap.
hatta sevme beni,
Eger istersen..
Şimdi sevgilim,
İstersen gidelim buralardan seninle,
İstersen son cümlelerimi fısıldayım bir an önce,
Şükür olsun onu sevdigim güne.
Emre Akbulut
Orostopol Şehir 2011
Alışmam gereken bir yokluk var artık. Biraz sana benziyor, biraz hiçbirşeye..
Umut çok eski zamanlardan kalma batıl inanç, hormonları gelişmeyen bir çocuk gibi artık sevilmek.
Ve ben piyanonun basmayan tuşuyum..
Kedinin ağzında çırpınan fare belki..
Parmakları olmayan çocukların, çaldığı flüt olmak isterdim oysa.
Alışır gibi oldum,
Bu düzensiz terkedişlerine.
Alışır gibi oldum,
SOnra umutları bırakarak,bir kadına haykırışcasına küfür ederek.
Piç gibi de yalnız biraz..
Odam Sessizdi Ve Yalnızlık her zamanki gibi üstümdeydi.
ellerimle o ışık lambasını arıyor bir yandan da aklımdakileri.
Bunu Nasıl becerebilecegimi bilmiyordum aslında,Ama yapmaya çalışıyodum..
Her neyse onun ve ondan sonrakilerin gidişini artık herşye benzetiyodum.
Yaşadıgımız Herşeye tabiki.
Her an biraz daha ölmek miydi hayat?
Sevdigim kadın tarafından Tekme Felan mı yemekti Yoksa?
Bilmem.Hayat oynanılan Oyunlardan ibaret herhalde.Öyle olması gerek.
Çözmeye çalıştıgım Sorulara hergün yeni sorular ekliyorum.Cevabını buldugum zaman bazen çok geç oluyor.Tam olgunlaşmış bir meyve degiliz daha.Olgunlaşıp topraga düşüp çürümektense Hiç olgunlaşmamayı tercih ederim..Sebebi Belli degil mi Lila? Seni kaybetmemek.Yada Gel Lila Ben Tam Olgunlaştım Dalımdan kopar beni tadıma bak.Hadi Lila Daha Ne bekliyosun Biraz daha mı Olgunlaşmamı?
Peki Öyle olsun Lila.Senin için olucaksa Biraz Daha Olgunlaşırım:kırıntılarımıyerden Toplamakla Artık Sen Yükümlüsün.Sitem Degil bu sana.Sana Olan İsyanda Degil.Suskunlugum bugune kadar hep asaletimden Lila
Kabuğumu soyun,
soyunurken üzerimdeki irinli cesetten...
Ruhumu bağlayan kabuğu soyun!
Yalnız yaralarımla Tanrının gölgesinden kaçacağım..
Artık bitirdim olgunlaşmayıda.Hormonlu meyveler gibi yani.Erken oldum.Daha Yaşamam gereken Yıllarım vardı.Meger İçim çürükmüş Lila.İçimi Çürüten Kurt Sendin Oysa..
- İnancımı kaybettim, Tanrım! İnandır beni.Hadi Bir daha İnandır Onun Yalan Sevgisine..Sence tekrar Seni Sevmeyi Hakediyormusun Lila? Bence haketmiyosun ama Sev De tekrar Sana İnanırım¦
Bu sevgi ne agır birşey.
Benim Cennetime göre degil galiba.
Sanırım Senin Cehennemine göre Hiç Degil.
Bak Lila Sana Sürekli yazıyorum aglıyorum ama Ne Yazdıgımı Bile bilmiyorum:Ben Ne bir yazarım ne de Bir şair:Sadece İçindekileri Mısralara Döken Masum Bir çocuk.Senin Gözünde ne Kadar Yabancı Olsamda
Hadi Lila Utanmıyormusun Bunları Okurken Dogruyu Söyle Bana..
Ben hep Seni aradım Lila.o Pembe Gecelerde hatta Soguk Kasvetli Yaz Akşamlarında.
Tanrı Hani Hep yanındadır ya herkezin Bende Öyle olmak istedim..
Sana Bunları söylüyorum diye de sakın beni kendine aşık sanma Lila
Artık Dilegim Uyut beni Lila.hep Yalanlarınla Uyuttun yeterince.Şimdi Senden beni Dizinde yatarak Sırtıma hançeri Saplamanı istiyorum..
Ya Sen beni Öldür Yada ben Seni Ellerimle Topraga Gömeyim Lila.Dur Hayır yapamam.Sevdigim birisini incitemem Bile.Ben Böyle birisi Degilim.
Tamam Ruh HalimKötü Olabilir.Deliyim Ben kabul ediyorum.Ama gerçekten Seven Deliler Degilmidir? Lila HAdi Söyle bunu bana.
Ve Artık Ben Senin Bilmedigin Herşeyi Biliyorum Lila...
ve burdan seni gayet net görüyorum..
Ayaklarının Altına Yatmak Böyle olsa Gerek...
Emre Akbulut(Lila)
Sen Beni yaktın,
Bense bir sigara yaktım..
O dün gece oturdugum meyhanede bir kadın vardı.
Tek tek ve omuzlarında tonlarca yükle.
Sana ne kadar benziyordu bir anlatabilsem sana,
Zaman kavramından soyut bi yerde
Aklın çırpınışını izlerken sordum gerçek ne
Bilinçaltıma yerleşen çocukluktan kalma öfke
Etrafımda yer tutan insanlar sürükler ikileme
Ve nedense hep kötüye gitmek zorunda hayat
Kan revan içinde uzanmıştı o tozlu yere
Son defa bakmak istedim koşarak girdim içeriye
Tutup kolumdan zorla uzaklaştırdılar dışarıya
O yok artık alıştır kendini dediler bu dünyaya
Öldü lafı çıkmasın diye o ağızlardan
Ben sadece annemi mutlu etmek istiyorum.
İyi bir çocuk olmak..
Seni tanıdığım günden beri sen adam olmazsın deyip duruyor..
Nedenini bulamadım henüz,
Oysa her sabah toplarım yatağımı..
Ve sabah bir çarşaf atarım çöpe, gözyaşı kokuyor diye..
Arasıra küvete kusuyorum, kırmızıya boyanıyor dişlerim,
Sanırım beyaz seviyor annem!
İki üç paket sigara içiyorum günde, camları da açıyorum oysa yaz kış demeden..
Bazen, yani gözlerimi resimlerinden alamadığım zamanlarda
Bir kaç gün kadar uyumuyorum..
Canlanacaklar diye bekliyorum aslında!
Ama bunu bilmiyor ki annem, neden kızıyor bu kadar?
Evet hala parmaklarıma bulaştırmadan çikolata yiyemiyor olabilirim, bu adam olamamak için geçerli bir sebeptir belki de!
Eve de pek geç kalmam ben, evden çıktığım da pek söylenemez zaten.
Üstelik hiç kaçırmam anti depresan saatlerimi..
Ağzıma böcek ilacı sıktığımı da söylemedim anneme.
Hatta benim ulaşamayacağım yerlere koyuyorum kibritleri, kendimi odaya kitleyip içimi tutuşturduğum günden beri..
Ben adam olamamışmıyım yani şimdi! ?
Adam nasıl olunuyor ki?
Sen adam mısın sevgili?
Emre Akbulut
Orostopol 2011
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!