Emmioğlu, sen bu elden gidende;
Canı cananına teslim edende,
Dünya yükün omzundan atanda,
Adın orda güzel ile yad olsun;
Barınağın cennet, ruhun şad olsun.
Emmioğlu, bizim eller ıssızdır;
Tepeler yeşilsiz, dere susuzdur;
Kabirde yatanlar ne de sessizdir!
Sen de gittin, sessizlere karıştın;
Gitmek için nicelerle yarıştın.
Emmioğlu, kibir-riya bilmezdin;
Mert adamdın namert yüze gülmezdin,
Kimse ile dargın, kırgın kalmazdın;
Bir sen vardın o ellerde er olan,
Bir sen vardın içi dışı bir olan.
Emmioğlu, bugün dünya revaşta;
Haram vardır pişirilen her aşta,
Ölüm düşüncesi yok hiçbir başta,
Savruluruz rüzgar ile yel ile;
Avunuruz dünya ile mal ile…
Emmioğlu, dünya bizi boğanda;
Kimi ölüp kimi yeni doğanda,
Mideye küçük bir lokma sığanda,
Aç göze dünyayı versen doyurmaz;
Gaflet, insanlara bunu duyurmaz.
Emmioğlu, örümcekler ağ yapar;
Koyun süt verir, kuzular yağ yapar;
İnsan malı yığar yığar, dağ yapar;
Ancak sonu hüsran ile kaimdir.
Değişmez düzen yok oluş daimdir!
Emmioğlu, biz dağları aşıncak;
Gidip gidip gurbet ele düşüncek;
Geri dönüp halimize şaşıncak;
Eskilere dalar dalar ağlarız…
Bir garip hayale gönül bağlarız.
Emmioğlu köyde güller açar mı?
Koyun-kuzu meleşerek geçer mi?
Sığırcıklar öbek öbek uçar mı?
Şimdi o devirler uzaktır bize;
Hayat denilen şey tuzaktır bize!
Emmioğlu, gelincikler açınca;
Rüzgâr ile yaprakların saçınca,
Vakit gelip can bedenden uçunca,
Giden gider, dünyada kimse kalmaz;
Kalanlar gidenden hiç ibret almaz.
Emmioğlu, gün geceye döndüğün;
Ömür şeminin ışığı söndüğün;
Kalp sükûta erip gönül dindiğin;
Söyle bize, o ellerden ne haber?
Yaşayanlar, ölenlerden bihaber.
Emmioğlu, bize var bakmışlığın;
Geceleri sobamız yakmışlığın,
Kimse çekmez, kahrımız çekmişliğin;
Hakkın vardır, bize helal edesin.
Gidiyorsun, güle güle gidesin.
Kaan YILDIZ
(2016)
Kayıt Tarihi : 17.4.2020 01:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!