Çocuk oldukça küçük sekiz yaşlarında yok,
Rab emirleri için KUR’AN’a ilgisi çok…
Daha bu yaşlarda büyük merak içinde,
İslâm ne emretmişse hepsi var yüreğinde…
Peygamber serileri gözüne çarptığında,
Ezberleyivermişti bir yıl kadar zamanda…
Yine bir laf açıldı dedim Emirhan az sus,
O, susmayı hiç bilmez ki inadına mahsus…
Ashap, nedir dedi bize zor sual sordu,
Cevapla yetinmedi, sualler soruyordu…
Dedik ashap, “kimseler demek” meclislerinde,
Hazret-i Muhammed(s.a.v.) ’in apaçık çevresinde…
Derken laf lafı açtı konu İslâm’a geldi,
Kehf Suresi, açıldı konumuz derinleşti…
Dedi, Ashab-ı Kehf’ten, bahset kim bu kimseler?
Dedim, Rab’be inanan evvelki muhteremler…
İnançları uğruna Rab’be koşan insanlar,
Rab hakikatlerine gönülden inananlar…
Emirhan ki akıllı yetinmedi sualle,
Dedim, yazıları var şahsımızı az bekle…
Konu İslâm olunca şahsım çırpınır durur,
Bir çocuk dahi olsa emrinde koşuşturur…
Bunu hiç kimse bilmez çoğuna anlamsızdır,
Rab’bim şuna şahit ki şahsım şu an rahatsız…
Bel ve boyun fıtkından büyük acı içinde,
Beş kanal darlığımız bizi engellemekte…
Hiç yetmezmiş gibi de hava nemli buz gibi,
Rab’be şükürler olsun seviyoruz habibi…
Habibimiz ALLÂH(c.c.) ’tır şifasını verecek,
Tüm mahlûkatı için merhamet emredecek…
Bu yüzden üşenmedik Emirhan’ın emrinde,
O ne derse diyecek kalmışız yüreğinde…
Çıkardık üç beş sayfa dedik al ve incele,
Üç yüz dokuz yıl kadar uyunmuş kerametle…
Bunlar yüce kimseler keramet göstermişler,
Rab’bim bahsetse bile kimisi efsane der…
Resim görmek istedi dedim, gel göstereyim,
Konu hak olduğundan hiç üşenmeyeceğim…
Resimlerde azizler değişik giyimliler,
Rol icabı da olsa belki benzetilmişler…
Kızıl saçlı kimseler yanlarında bir köpek,
Herhalde böyleydiler tarihi incelersek…
Emirhan ısrarlıydı Hocam az daha anlat,
Dedim Emirhan, yeter bırakmıyorsun rahat…
Çocuk ısrar ediyor ortak mahalledeyiz
Annesi yanımızda biz de işyerindeyiz…
Evler birbirine denk burası Arif Bilge,
Hakk’ı anlatacağız ellerimizde belge…
Az bulunan yiğitler adları bilinmeyen,
Sarayda yaşarlarmış yüce kişiliklerden…
Hükümdara bağlanmış özel heyetindeler,
Yemliha, Mekselina, Mislina bilinenler…
Mernuş, Debernuş ve de Şazenuş altı insan,
Hükümdarın emrinde görevleri bulunan…
Hükümdarsa putperest ALLÂH(c.c.) ’a hiç inanmaz,
Bu kimseleri zorlar Rab için hak tanımaz…
Gençlerse Dakyanus’u Rab yoluna çağırır,
Bir inatlaşma başlar ki süreler tanınır…
Gençler saraydan çıkar dağ yoluna giderler,
Kefeştetayyuş, adlı çobana denk gelirler…
Çoban, yedinci kişi köpeği Kıtmir de var,
Kıtmir ayrılmayınca toplam sekiz olurlar…
Çok yerde; Constantinus, Maximianus, Malchus,
Martinianus, Joannes, Serapion, Dionysius…
Gibi adlar verilmiş efsaneleştirilmiş,
Bilinen hakikatler KUR’AN’da bahsedilmiş…
Kehf Suresi, anlatır buna inancımız tam,
Hepsi ALLÂH(c.c.) dostudur inanırız tastamam…
Kral onları kovalar ta mağaraya kadar,
Mağarayı kapatıp ölmelerini sağlar…
Oysa onlar ölmezler henüz ölmemişlerdir,
Üç yüz dokuz yıl kadar bir zaman geçecektir…
Uyandıkları zaman sanki bir gece gibi,
Rab’bimin dilemesi dinlerlerse habibi…
Ağıl yapmak isteyen çiftçinin açmasıyla,
Yedi Uyurlar’ın birden uyanmalarıyla…
Duvarlar yıkılmıştır yani mağara açık,
Yemliha gönüllüdür giderilecek açlık…
Şehir çok değişmiştir akılalmaz şekilde,
Etrafta ağaçlar var açıklanamaz hâlde…
Yemliha’ysa çok farklı kılık kıyafetiyle,
Elindeki parayla çekingen halleriyle…
Para altındandır ve tarihi devirden,
Nereden aldın, derler izahı mucizeden…
Derler, hazine buldun yürü kralın yanına,
Ya da paylaşacaksın okumazsak canına…
Tutar ve yakalarlar hükümdara giderler,
Bu hükümdar inançlı Rab yolundan gider…
Mucize anlaşılır deliller gerçekleşir,
Derken tekrar uyurlar ahirete gidilir…
Emirhan ki yetinmez şahsımdan kitap ister,
İnan şehre inmişiz bizden bir kitap bekler…
Her ne varsa aradım Ashab-ı Kehf, diyerek,
Arama yok dediler şahsıma gülüşerek…
Bulmamız gerekecek çocuğa söz vermişiz,
Anladık kitabı yok ama ne diyeceğiz?
Film, açalım istedik erişim engelliymiş,
Oysa bu film dinidir bu ne erişimiymiş?
Evden yükledik geldik kopyalamam yanlışmış,
Hiçbiri açılmadı hiç açılmayacakmış…
Bayram beye danıştık dedi bunlar atık,
Hem bu bilgisayarı kullanıma kapattık…
Ortak yerler aradık derken bir yerde bulduk,
Ta İran kanalları filmleri oluşturduk…
Emirhan, çok sevindi altı saat izledi,
On dört kadar diziyi hiç bıkmadan seyretti…
Arapça dahi olsa çok şeyler anlamıştı,
Türkçe erişimi yok engel sıralanmıştı…
Çocuk şiir istedi dedik, şiir yazalım,
Sıkıntılarımız var boynumda dört fıtkım…
Belde de sorunlar var söz yazacağım, dedim,
Dört saatimi verdim bir şiir düzenledim…
Bu kadarı oluştu inşallah beğenirsin,
Şahsına atfederim mutlaka seveceksin…
(2015)
Mehmet Tevfik TemiztürkKayıt Tarihi : 3.6.2016 02:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!