Balta liman’la İstinye’nin arası,
Emirgân dır ikisinin ortası,
Denizine atılır balık oltası,
İstanbul bedense sen bedende can,
Boğazın incisi nazlı Emirgân.
Atlı köşktü Müze oldu burası,
Sakıp ağanın meskeniydi orası,
Azrail’in şimdi kimde sırası?
İstanbul bedense sen bedende can,
Boğazın incisi nazlı Emirgân.
Korusunda çeşit çeşit lâleler,
Köşklerinde türlü nakış hareler,
Kol koladır genç erkekler tazeler,
İstanbul bedense sen bedende can,
Boğazın incisi nazlı Emirgân.
Kandilliye karşı bakar yönümüz,
Masmavi denizdir işte önümüz,
Buralarda geçti yarı ömrümüz,
İstanbul bedense sen bedende can,
Boğazın incisi nazlı Emirgân.
Laleler korunda renk cümbüşünde
Ördeklerin havuzda süzülüşünde
Bir ahenk bir düzen var yüzüşünde
İstanbul bedense sen bedende can
Boğazın incisi nazlı Emirgân.
Emirgân da yine lale bayramı,
Türlü çeşit renk boyanmış her yanı,
Karartmayın duygu yüklü dünyamı,
İstanbul bedense sen bedende can,
Boğazın incisi nazlı Emirgân.
Sohbete gelirler Çınar altı’na,
Gözüm yok kimsenin saltanatında,
Mevlüt’ün yalvarışı Yüce katına,
İstanbul bir beden sen bedende can,
Boğazın incisi nazlı Emirgân.
Kayıt Tarihi : 4.4.2010 17:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)