Sahiller bucaksız evler ocaksız sevgililer kucaksız
Efkarlandım yaktım bir sigara savurdum dumanı duman arsız
Sevdalar aşklar kara bahtlar gönüllerdeki tahtlar umarsız
Devrildi şişeler kalkan kadehler şerefeler olmuyor yarsız
Denizde tekne yelkensiz güvertesi bensiz
Olmuyor yar olmuyor dünya sensiz
Her mevsimi seviyorum
Gönlümü de biliyorum
Görüntüm kış olsa bile
İçim ilk bahar diyorum
Coşku veriyor bu bana
Can geliyor bedenime
Kurutmuşlar sevgi pınarlarını
Akıtmışlar sel gibi gözyaşlarını
Gülmeyi unutturmuşlar çatmışsın kaşlarını
Sen istesen de sevemezsinki
Koza örmüşsün kendine elemlerinden
Nefretin öfken taşıyor gözlerinden
Gri bulutlar kapladı gökyüzünü
Ağladı ağlayacak
Bir adam içinde sıkıntı
Yüreği yanacak
Sevda kuşun kanadında uçuyor
Çaresizliğin zalim pençesi
Ah beni saran heyecan
Öldürmek mi kastı
Sevindirmek mi
Bir anlasam anlaya bilsem
Haykırabilsem içimden geçenleri
Anlatabilsem
Nur olsan ne olur etrafı aydınlatmadan
Dünyaya severek ışıl ışıl bakmadan
Kibire yenik düşerse benliğin
Yaşıyorum sanırsın yaşayamadan
(BANDIRMA 01.10. 2001 16:50)
Gönül yorgun beden yorgun
Bezginlik mi yüzler solgun
İhtiyarlık diyor kimi buna
Hamdık bir zaman şimdi olgun
Kalça dolgun göbek dolgun
Sen beni yine bildiğin gibi hatırla
Görme beyaz olmuş sakalımı saçımı
Görme kırış kırış alnımı
Parlak bakarken anımsa gözlerimi
Cam arkasına saklanmış olarak düşünme
Aramak gelirse içinden ara
(Babalar günü anısına)
Sene dokuzyüz yetmişsekiz
Gemim battı Korsika'da
Sağ salim kurtuldu herkes
Uçakla döndük Türkiye'ye
Yağmalı yağmur
Seller gibi boşanmalı
Gezmeli yağmur altında
Islanmalı
Yorulunca gezinmekten
Islanınca güzelce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!