yıllarca düşündüğüm bir husus var
insan ne için ölmeli
ne için gülmeli
ne için savaşmalı
birtek sen bilirsin
sevmenin satırlarını
su içtim dilim yandı
sana kavuklar şehzadeler yandı
söyle güzel gözüne
hangi şair hangi humma dayandı
yürürken görünen isim
su akar denizden
heceler nağmeler bir bir
binbir kapı açılır derin dehlizden
ev, ruh ve gök
bir güle dilek
ey gül
niye güldün
ben sordum mu sana
hıh çok!
hiçlik
nedir bela
nedir yok
bertaraf edilince sızı
yarına aktaracak neyim var
bir düne ait hatıralarım
bir gün bir günü kovalıyor ardından
binbir setler örülmüş tülbendinden
yar ki uzakta çin seddinden
nerede son yaprağım
sus pus geçen dünler sayısı
ne için başladın söze
yahut nedir yaşam
tepesinde üç minare
neredeyim bilemiyorum
üşüyorum al yuvamda
uçarak gidiyorum yoldayım
ne başı sonu ortadayım
geride yıllar sürüklüyor günleri
çelimsiz aşklar uçurumda
nereye gitsem tohum
ulular köprüsü
bir neden ki , nedenlere mahsus
bir haykırış ki geri sevenleri getiren
taraf taraf dilekler saldırı üzerine kurulmuş
ortada şemsiye ki köhne bileklere tutulmuş
günlerden bir gün
bir prensin evinde
çoçuklar doğar
artık kimse ümitsizdir
ne de sabıkalı
olan biten dünden ibarettir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!