Bir derde kim öğüt kırar
Bir serde kim gönül
Yalın doğdum güne
Bir rızaya matbuğ
Bir rızaya hütmen genişti kavaklar
Bugün ve ertesi
geride kaldılar
sessizlik, yıldırım gürültüleri
sadelik yağmur akıntıları
toprak, çöl yağmurları
hepsi sen
ki nereye dönsem...
dün düne ait
bugün bir an içinde geziyor
sessizlik ise gün batımında
kimsesiz hayat, kimsesiz bitiyor
kuru ekmek ve bir içimlik su
sensizlik var kulağımda
Nereye gidiyoruz;
Bir bavul bir çanta
Umutlarımız kirli
Ellerimiz.
Bugün tüten dosyalarım
fıtrat icabıdır
en temel hekimlerin şifasıdır
neye ve neye göre
korkusudur olağanın
işte en temel sevgilerimle
fıtrat
kabus kör kütük va acı
dinleyen dinleyeni dinlesin
hepsi mevzuat gereği
bilmeyen neylesin
ansızın gelen vurgun
bu bir matematik problemi
sorular inceliyor heceleri
her kelimeye bin ruh
sızıyor geceleri
ey güfte
ne zaman seslenişin
umurdamak sevdişim
ve bir melhem dudağında
bilmeyişim
İmkanım yoook
Ne yapayım, elim kalkmıyor
Ateş su ve toprak
bir misilleme, vites geriye
Yanıyorum doktor bey
Gül dedi gonca gül
Şiirdi akıp giden,su misali...
Hiç durdu mu gönlündeki yara
Ya da sesler miğraga düşen ajoteni
Beynim çatladı ey kuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!