Zor bir bulmacayım çocuğa, gence
Ancak yaşandıkça çözülürüm ben
Bazen gündüzümdür bazen de gece
Yıllara rengarenk çizilirim ben
Hayat derler bana ölüm kardeşim
Akıl düz bir çizgi, önüme çizilen
Üzerinde dosdoğru yürü denilen
Sağında dahiler yürüyor bilerek
Köyüme uğradım, on beş yıl sonra
Dikenler bürümüş, yolları mahzun
Yeşil bahçelere baktım bir ara
Evlentü çoğalmış, gülleri mahzun
Fırınları yanmaz, ekmek çarşıdan
Kalpteki ilhamı bir nimet bilip
Kalemin hakkını vermeli şair
Bazen hüzünlenip bazen de gülüp
Hayatı satıra sermeli şair
Ölse de eseri baki kalmalı
Nasıl özlemesin gönlüm baharı
Çiçeklerin dalı sarışı çok hoş
Yavaşça erirken dağların karı
Çılgın nehirlerin yarışı çok hoş
Nisan yağmurları bulunmaz şifa
Hacı Bektaş Veli tavsiye etti
Ahi Evran ise temeli attı
Anadoluya çok değerler kattı
Yurdumun bağrında serpilen gözde
Ahilik kardeşlik demektir bizde
Neden diyor dilin benden büyük kim?
Düşünsen anlardın hiç olduğunu
Benlik yarasını saramaz hekim
Düşünsen anlardın güç olduğunu
Sofranı süslüyor susamlı çörek
İklimin soğuk ve sert, insanların sıcak, mert
Gönüllere taht kuran sultansın Kastamonu
Göç vermişsin bağrından sevdan yüreklere dert
Hasret hasret yazılan destansın Kastamonu
Esir etme gönlü her gün kedere
Güneşe uzanan dala gülümse
Ne yaşamaya küs ne de kadere
Gelecek günlere yıla gülümse
Gün gelir kalbine umut saçılır
Yaş kemale erse de, yokluğu sızı, elem
Her vakit her haline özlem duyulan anne
Onunla günler bayram, onunla güzel alem
Ayaklarının altı cennet sayılan anne
Bebeğinin ağzından duyunca heceleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!