parmaklarında bereket düşü
ekmek ekmek harmanlıyor çöpleri bir çocuk
çöp kokusunda bir mahcup açlık
bir telaş gülüşü
pencere ardında izleyen oğlumun
yüreğinde pembe düş
taşıyordu Tanya gibi
türküler söylüyordu çığlık çığlığa
halaylar çekiyordu özgürlüğe
bir elinde mendil diğerinde kitaplar
kendisi için dileği bir lokma bir hırka
gece
karabasan
ve sır mevsimleri
hüküm sürüyorken
ruhu esir bir kadın
orada öylece kanamakta: Sütun
arka sokakların varoluşlarında çocukluğum
nereye baksam yaşam okunur
bir damla açlık
çokça onur…
çocuklar bahçesiz
varak çerçeve yatağında Su
gözleri hüzünlü bir intihar
dudakları hoyrat öpüşlere gebe
bir damla arsenik
yaldızlı yalnızlığa gömülü
hazandı mevsim
yapraklar terki diyar ediyordu dallarını
sende beni ….
içimdeki sen merhaba dedin gün ışığına
gözün gözüme değdi
yüreğim durdu sandım…
bu şiirimi
savruk bir kanla yazıyorum
damarlarımdan sızan nağmeler eşlik ediyor
nereye baksam hece arası boşluklar
şiir şiir azalıyorum
yaşam
senden
kolumu diğer
………. tutabilmek umudu gülüşüme
bacağımı diğer
………..yürümek dağlara el ele göz göze tek ütopya
erkekler al yazmalı kadınlar
umuda yolcu çocuklar
feryat figan canhıraş bağrışmalar
nöbet nöbet öfkeler
dağlar yürekleri dağlar
topraktır muradımız bir yudum toprak
giderek büyüyor içimdeki yerin
ve ilk düştüğünde sayfama izlerin
bir şeyler kopmuştu yüreğimde
anlam veremediğim
biliyordum
yoldun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!