Ben sevdikçe seni, sırt çevirdin bana
Bakmadın yüzüme, Savurdun saçlarını
Eğer bir kere dönüp bakabilseydin
Ancak o zaman görürdün gözlerimdeki aşkı
Bir kere benim için gülseydi yüzün
Ve bir kere aşkla baksaydı gözlerin
Ruhumu yaralayan acıyı haykırmak istiyorum
dünyaya,
Güçlü bir o kadar da cesurca...
Son nefesime kadar duyurmak istiyorum
Kırgın sesimi,
Kalbi sağırlara inat, hoyratça...
Zifiri karanlıkta yola düştüm tek başıma
Nefes aldıkça sol yanımda sendin büyüyen
Bir şehrin sokak lambalarını arıyor gözlerim
Çaresizliğin sembolü sanki yollar,
Gittikçe uzayan ve sonu görünmeyen.
Gerçek, ne kadar yakın yüreğine
Uçsuz karanlıkta
Bir fısıltıya odaklı gözlerin
Kaçamaklı, tedirgin.
Gözlerin ki
Duyduklarını haklı çıkarmaktan korkulu
Uzaklara dalıp gider kahverengi gözlerin
ve yüzünde belirsiz bir tebessüm,
Kara bulutlar kaplar her yanını..
Yaşamaktan coşan kalbin durulur.
Sessizce kalbini dinler atışını hissedersin
yavaş yavaş büyütür göz bebeklerini.
Bilinmezliktir insanı derinlere sürükleyen
Hakkında çok şey sorgulatan
Varlığına bin mana katan
Onu, bilmiyor oluşumuz.
Neden böyle? diye kafanın içini saatlerce kemiren,
Sessizliğin içinde bir saat tıkırtısı
Yüreğinde korku var, derinlerde
Tenini ürperti sarar.
Gözlerinde keder var, nemli
Bu vereceğin zor bir karar.
Ne aklından silip atabildin
Ne de yüreğinden.
Deniz dalgaları gibi gözlerin
Öylesine derin, berrak
Bir serinlik katar yüreğime
Ahenkle çarpar kayalara
O dalgalar ki sokulur girintilere
Sarmalar kayaları
Hayatta aşk bahanedir kendini bulmaya
Bir varoluşun öyküsüdür bu !
İlk gördüğünde başlar kalbin atmaya
Sanki ondan önce bir hayatın yoktu.
İçin içine sığmaz haykırmak istersin
Hisset
Zihninin kıvrımlarında dolaşan
O yumuşak hazzı.
Uğultuda duyduğun ritmi
Alçalıp yükselen tını.
Burna gelen tanıdık koku gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!