Ufuk çizgisinden farksız olursa deniz
Bulutlar ki saklanırsa güneşin ardına
Ancak o zaman unuturum sesini
Yüreğini bilirim evvelden beri
Destanlar yazılır asaletine
Irmaklar ki coşar büyülü sözlerinle
Bir damla yaş süzülürse gözlerinden
Bir "ah" çekersen en derinden
Ansızın sızlarsa yüreğin
Hatırla beni, getir hatırına
Çıkıp geleyim yanına.
Ben ki sevmişim seni ezelden
Sevmenin sanatını tattırdın bana,
Mutluluk verirdi bir tebessümün...
Gün ışığımdın sen, kaldım karanlığında
Şimdi iç çekiyorum o güzel anılara.
Sonra gülüşün düşerdi hatırıma,
Ne haddime seni sevmek !
Senin yolundan geçmek
Çağlayan ırmaklarından
Kana kana su içmek
Sen ki aşılmaz dağımsın
Geçilmez yolum
Bir umuttur yaşamak sevda çölünde,
Kavrulmadan çıkamazsın güneşin alnında.
Savur kalbi buz tutan insanları
ve
Kavra! yaşamanın verdiği keyifle aşkı...
İçten gelen bir çığlık gibi dök kemanın tellerine derdini.
Bir bulutun suya doyması gibi seni sevmek
Her an taşacak endişesi gütmekteyim
Bakmaya doyamadığım gözlerinin ,
İçinde sönen bir ışığı süzmekteyim.
Sonu belli bir hikayenin
Can yakan cümlelerinde
Zaman akıp giderken
Yaşam pınarından.
Senden bir şeyler götürür,
Dönüp bakınca yılların ardından .
Yıllar ki yüreğinden,
Nice umutları sömürür.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!