Dayanmış duvara mektup okuyor
Bakmayın belkide gözlerinden yaş akıyor
Kalbi bir özlem ateşiyle yanıyor
O ağlamam diyen asker niye ağlıyor
Öyle bir kader varki benim başımda
Hasret koyuyor hep bizi mutluluğa
İki duvar arasına sıkıştırıncada
İsyandan başka birşey gelmiyor aklıma
On sekiz ay boyunca vatanı beklemek mi
Düşmanlara karşı göğsünü germek mi
Özlem ve hasretle acı çekmek mi
Bu yapılanlar gerçek askerlik mi
Yüreğimde kor ateş gibi yanar
Gözlerinin içinde derinlere dalar
Mutluluğun yolunda seninle hayal kurar
Sevmek Bu İşte sana ölesiye tapar
Gönlünü yakan özlem ateşinin düşersen içine
Bir kıvılcım tanesi kadar ümit kalmaz ise bedeninde
Çekilirsin bir köşeye düşersin yanlızlığın içine
Beklersin sevdiğim gelipte kurtarsın diye
Akşam olur ben sevdama yanarım
Kendimden geçip rüyalara dalarım
tükendi umutlarım talan oldu yarınlarım
Her geçene ben aşkımı sorarım
Yaşamaya çalıştığımız şu zalim dünyada
İnsanı bir mücadele sarar hayatla
Bütün kozlarını sürer sahaya
Bir tek gönül yorgun düşer bu savaşta
Bu yorgun gözlerim maziye dalar
Hatırladıkça seni yüreğim yanar
Bu bomboş ellerim elini arar
Durmayın önümde yol verin dağlar
Kuranı kerimin hikmeti yayıldı semada
Allah emirlerini duyurdu kullarına
İtaat eden mükafatı sorunca
Açıldı cennetin kapıları müslümanlara
Şükür ve hamdımız yalnız Allaha
Dermansız bir hastalık verdin
Benim hayatımı zehir ettin
Diri diri beni mezara defnettin
Tek çaresiz ölüm diyen Allahım sendin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!