Tarancı diyor başka bir şey demiyor
Kişneyen at ıssız ada robensonlar
Yolun yarısını çoktan geçtin
Ezildin demir ökçelerde
Otur diyorsun sandalyeye
Bir başıma koyup gitme ne olur
Ben sensiz çaresizim, divaneyim, deliyim
Balıklar yer gözlerimi, geceler boğar beni
Ben ateşe susamış, çılgın pervaneyim.
Suçlu mu doğmuş bu çocuklar
Emele kullanılmış
Serseriliği tattırmışlar
Gözü açılmadan
Salıvermişler sokağa
Önce çocukluğum tozlu yollardan geçti
Cam parçaları arasında yalın ayak
Uçurtmam hep tele takılırdı ağlardım
Geceleri gariptim, bir türlü uyku tutmadı
Annem beni yatırırken, dizimde uyurdu
Her gün sevda çekip de, gülünmüyor değil mi?
Bir güzelden başkası, sevilmiyor değil mi?
Seni asla unutmam, sensiz olmam diyordun
Hani bensiz ölürdün, ölünmüyor değil mi..?
Sen gülüp çoştuğuma aldanma
Ben zamana gömülü bir isyanım
Kendimi mavi denizler ötesinde
Bir düş ülkesinde unuttum,
İnsanlar beynimi kemiriyor
Acılar yerden yere vuruyor
Bedenim yanmış külü kalmış
Gönlüm buz tutmuş titriyor...
Suskun bir yaz gecesi sıcaklığında
Gönlümün umutsuz karanlığında
Bıkkınlığın kahreden yalnızlığında
Seni sevecek kadar deliyim...
Uzanmış kumsala gök maviliği
Nakış nakış
Denizden çıkan ağın
Kokusu sindi içime
Bir mavi mutluluktu deniz
Hazanda savrulan yaprağa dönmüşsün
Kara bulutun örttüğü güneş gibi sönmüşsün
Talihsiz bebek gibi doğmadan ölmüşsün
Şu anki halin bunu anlatıyor Dertli Ozan.
Emin üstadım, mısralarınızın bitmesini istemiyorum, kalbiniz hep sevgi dolu olsun. Sizin sayenizde çok şey kazandım, kazanmaya da devam ediyorum. Sağlığınız, mutluluğunuz ve huzurunuz daim olsun. Selam ve saygılarımı sunuyorum.