>
··· Ve karanlık bir gece
Usumda bir suskunluk
Bir hıçkırık
Aşk, dökülüyor hece, hece
Var olan yokluk
Uzakta yanan mumu, ölümsüz güneş sandık
Dönen her pervaneyi, yanan çilekeş sandık
Mevsim böcekleriymiş, uçuşan kıvılcımlar
Gönül bahçelerinde, sahici ateş sandık...
Emin Barut
Kaç kez, gülücüklerim karşılıksız,
Gözbebeklerimde dondu kaldı.
Kaç kez, gölgem önüme düşe kalka,
Avare bakışlarım pencerene takılıp kaldı.
Bir göz seni arar bir akşam üstü
Dışarda karışık ayak sesleri
Loş ışık altında sensiz üzüntü
Getirmez seni bu ayak sesleri.
Gözlerim kan çanağı
İçimden gitmedi burukluğun
Sol yanımda bir sana var
Geceden kalma
AYNADAKİ YABANCI
Bir deniz gibi sessiz
Pembe hayallere daldığında
Yağmur renkli buğular inecek gözlerine
Öylesine fırtınalar kopacak ki
Bir deniz gibi sessiz
Pembe hayallere daldığında
Yağmur renkli buğular inecek gözlerine
Öylesine fırtınalar kopacak ki
Yokluğunda bir başka oluyor geceler
Doğa benliği ile seni soruyor ıssız gecelerde
Halinle başbaşa deniz gözlerini görür
Acı bir hüzün yanık kalbimi parçalar
Çözüldü sıcak eller, bakıştı gözlerimiz
Yıllar geçti aniden, tutuştu kalplerimiz
Her yer sessiz oldu, çevre hüzünle doldu
Gözlerimiz yaşardı, sallandı ellerimiz...
Bir saatine baktı,
Bir de sevdiği adama...
Dudaklarını oynattı,
Bir şeyler söylemek istedi;
Emin üstadım, mısralarınızın bitmesini istemiyorum, kalbiniz hep sevgi dolu olsun. Sizin sayenizde çok şey kazandım, kazanmaya da devam ediyorum. Sağlığınız, mutluluğunuz ve huzurunuz daim olsun. Selam ve saygılarımı sunuyorum.