Emile Zola Germinalinden Aski Memnuya

Seyfi Karaca
5083

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Emile Zola Germinalinden Aski Memnuya

Iki devrim arasinda yazilmis bir romandir Emile Zola kalemiyle harfini bulup hecesini yoklayarak cümle alemini yormus bulmus GERMINAL. Ticaretin ve kesifler caginin yerlesip hiz kazandigi, ilim bilim sanat felsefe edebiyat ve kültür alaninda düsünme derinliklerini aciga cikararak kullanilabilir somut faydalar saglayan toplum yer ve gökyüzü arastirmalarinda matematik fizik kimya astroloji gibi soyut ölcü tarti deney dünya cografyasinin sonsuz FEZA evrenindeki iliskisini degerini dengesini ve konumunu bilip ögeenme heeves ve heyecanlarinin uyanip kök salmaya evrildigi dönemdir GERMINAL ´i yazdiran ve Fransiz BURJUVA ihtilaliyle, Rus PROLOTER devrimi arasina denk düsen zamanin toplumsal olgularini ele alip isleyen edebiyat eseri

Bir cesit de zamanin tanigi arsiv niteligindedir , Ingiltere`de YÜZYIL ve ARMADA savaslarindan sonra kurulan kisa süreli CROMVEL Cumhuriyet denemesinin ardindan Imparatorlugun bütün Sömürge ve Ana Kara`sinda yeniden elbirligi ederek Cromvel`e son verip, soygun-sömürü haramiler hanedanligini ve sülükler toplamini eski aliskanliklarina bagli capulcu gürühu olarak ebedi denetim ve yönetimlere -ve hatta öyleki Birinci Dünya Savasi olarak tarihe gecen zaman araliginda, taa bir zamanlar karsilikli dokunulmazlik ittifaki niyetiyle yapilmis olan evliliklerden dogma ( Imparator ikinci Wilhelm, Car ikinci Nikola ve Kral Besinci Georg birbirlerinin hala ve dayi cocuklariydi ) ülke sinirlari farketmeyen hisim ve akrabaligin hükmünün bes para etmedigi katliamlar ve savaslarla birbirlerinin ismini kökünü kazimaya yönelik toplu kiyamet savaslari yasamalarina ragmen- imtiyazli ve üstün zümre cikarlarinin geregini yerine getiren isbirligini hep birlikte iktidar kildilar.

Cartiristler ticaretle ve kentlesmeyle birlikte evrilip büyüyüp sanayilesen dünyanin imtiyazli seckinler sultasiyla öldürücü yoksullugu DEGISMEZ KADER olarak buyurup tüketime mecbur koyan keyfiyete ve basina buyrukluga dönük, yerini sendikal haraketlilige ve siyasi partilesmeye birakacak örgütlü dayanismaya iliskin insanlik tarihinin ilk toplumsal eylemi ve kitlesel itirazi olarak tarihe gecti. Onlar ( INGiLTERE CARTIRiSTLERi ) ayni zamanda da ilerde patlayip püskürecek olan Fransiz Burjuva Ihtilalilin sosyal hafizaya kazinmis yol gösterici bilinc ve bellegiydi.

ETINNE, karli buzlu ayaz soguk kis gününün yukardaki kasabadan asagidaki ucsuz bucaksiz ovalara ve tarlalara tipiler estiren soguk ve kis günü gecesinde, ne kadar uzakligini bilmedigi yolculugu yürüyerek göz gözü görmez zifiri karanligi düse kalka yoklayarak gücünün tükendi tükenecek son demindeyken vardigi yerdir, Marchinnes `ten cikip yüksek firinlar tepesinde ve gözetleme kulesinde isiklar yanan ve VEOREUKS `un giris -cikis kapisi sayilacak Mantsou kömür madenleri mintikasi.

Orada seker, cam , dokuma fabrikalari gibilerin olmasina ragmen, hayatin bütün kilcal damarlarini hemen herkesi ve herseyi kaplayip yutan; ve insanlarin nesiller boyu tabutunu hic sorgulamaksizin adeta adanmis inanmis kurbanlar vererek kurtulusu olmayan yoklugun ve yoksullugun hükmedip esir aldigi kölelik döngüsünde kucagindan hic düsmeyen cocuklariyla birlikte maden ocaklarinin kusatip hapsettigi tek düzelik cirilciplakliginda, isletmeye yakin , evleri uykulari sevismeleri acilari ölenleri ölmeyip de kör kötürüm kmüs isi kusup tükürerek bir deri bir kemik sefaletiyle can cekismeleri hepsi ve herseyiyle isletmenin emrinde, idarecilerinse keyfi zevkinde sürünüp sürüklenmektedir.

KENT SOYLULARI diye bir kavramdir, EMILE ZOLA`nin edebiyata DOGALCILIK akimi olarak `gördügünü ve tanik gittigini` duygusal ve ictenlikli yogurmalarla harmanlayip en yalin ve dogal tanimlamalariyla yazip aktarmaya özen gösterdigi; ve romanlarinda adeta ele aldigi kisilikleri sanki dertli sorunlu arizali hallerine eslik ederek ve tedavi tamir edercesine ruhsal derinliklerden kisilik görünmez bilinmezlerine sizarak, öykü arkadasligi ve yasam refakatciligi eder GERMINAL`de. Babasi Italyan annesi Fransiz olan Zola, kendi yasam öyküsünde de hayatin zor gecim sikintili ve cileli cemberinden gecmis, üniversite istemesine ragmen kazanamadigi imtihandan dolayi okuyamamis, hayatin orasinda burasinda rast gittigi dehset ögelerini belleine kazinmis atip kurtulamadigi travmalar olarak romanlarinda mutlaka isleyip yansitmis, Pozitif Düsünce`den esinlenmis ve etkilenmis biri olarak haksiz yere vatana ihanetle yargilanmis birini SUCLUYORUM romaninda elestirip dile getirdigi icin hapis cezasina carptirildiktan sonra ülkeyi terketmek ( ingiltereye ) zorunda kalmis, daha sonra affa ugrayip Fransa`ya döndükten sonraysa baca tikanmasin yüzünden zehirlenerek hayata veda etmis.

Evet, Kent Soylulari diye bir kavramdir Emile Zola`nin edebiyat diline kazandirdigi, Fransiz Ihtilali`nin ana toplumsal unsuru Tüccarlarin ve Serfler`in BASTILYA` hapisanesinin ölüm-zulüm köpürüp kusan rahmnden patlayip fiskirarak GIYOTIN`le biten Kralligi ve Toprak Agaligi Feodalizmi`ni alasagi ettikten sonra, cok gecmeyip NAPOLYON`la birlikte hani `gelen gideni aratir cinsinden ` kendi buyrugu disinda hicbir kanun nizam kural tanimayan `güc kimdeyse kiral da tanri da O`dur `akil fikir inanc ve mantigina dayali sinirsiz kokusmuslugu ve adaletsiz keyfiyetten kaynakli hadsiz hudutsuz özel imtiyazli bencillikle kendini tartip sinayan yoksullasmayi irade sahbi edip iktidar yapan; ve ihtilalin servet ganimeti üstüne cökmüs cöreklenmis yeni zorbaligin cok karisimli ve ayricalikli BURJUVA ZÜMRESIYDI. Daha sonralari bu zümreye yüksek lisansli devlet etrafina cevrelenmis mamur amir memur olmus ( vali milletvekili güvenlik makami ) yanisirasina basin yayin cevresi magaza sanayiciler de dahil olmus. Öyle ki, ilk ve birbiri ardina yapilip yükselen COK KATLI ve cok cesitliligi barindirip sunan alisveris merkezleri , daha sonralari deneyim birikimlerinden tecrübe gelistirip uzmanlik ve profosyenellik artirdigi carsi -pazar endüstri avciliginin Ingiltere`yi ve Almanya`yi kasip kavuracagi, KONSUM TAPINAKLARi ve PALAST`lari bu imtiyazli zümrelerce ( kent soylularinca ) Fransa`da hayat bulup günümüzü gelecegimizi Alis- Veris Merkezleri (AVEME) mühür marrkasiyla zindanlayip esir almis.

ETINNE, soguk ve buz tutan gecenin vardigi yerde vagonlari ceken atlara bakarak hayatini kazanan Bennemort`la tanisir. Ondan kabaca geldigi bu yabanci yer hakkinda irili ufakli bilgiler edinir. Buraya gelmeden evvel karistigi bir isyeri anlasmazligindan ötürü, atadan kalma kalitimsal hastalik olan icince kavgaya tutusursa girdigi öldürme kirizinden zar zor kurtularak yeni bir kent ve baska bir isyeri arama istegidir derdi düsüncesi. Zor ve neredeyse soguktan titreyip donarcasina kömür madeninin toplanma hangarinda bekleyip gecirdigi gecenin ilk isiklariyla beraber,ailesinin celimsiz kambur kizi ve emzikteki cocuklari disinda bütün horantasinin yerin dibindeki kuyuda kömür isciligi yaptigi Macheu ile tanisir. Macheu`nun sayesinde ise alinir. Ilerleyen günlerde Macheu`larin sefil yoksul basi cok kalabalik evine kiraya yardimi olur gerekcesiyle-cünkü neredeyse tüm maden isletmesinin mali olan mahallelerde bu herkesin yaptigi bir seydir- birlikte yasayan kiraci olarak yerlesir. Yoklugun ve en tanimsiz -tarifsiz boyutlarda caresizligi kaniksayarak kendi icinde büyüten yoksulluga alismis sinmis dogal döngü gibi kökten damardan ve nesilden nesile devredilerek ic ice yasandigi bu bataklikta, ahlaksizlik acimasizlik dedi kodu kavga nizah umursamaz bir sekilde bütün kokusmuluguyla ölüm yorgunlugunda gidip gelen insanlarin cogu zaman kuru ekmegine katik bulamadigi, marketlerinse el degmis kadinlardan bikip usandikca el degmemis körpe yastaki henüz cinsiyetini bile tanimlayamayan kizlari defttere yazili borc veresiyesinin karsiliginda tartismasiz ve pazarliksiz talep edip sehvetini ve ihtirasini doyurdug rehin rüsva bir bozgundur.

Günler aylari, aylar yillari sürükleyip kovalar bu bozgunda. Hergün yerin binlerce metrelere varan dipsizligine kat kat ve teras teras yayilmis esilmis oyulmus zindanlari ve dehlizleri vardir. Ilk gün egilip bükülüp kimildama sansi bile olmadan, estigi oyukta kendini yaralayip kanatarak kazma sallayip kürek savuran tozun kirin soguk havalandirma esintilerinin ve Grizu gazi zehrinin ölüm yövmiyesi soluyup tükürdügü bu kabustan kacip gitmeyi düsünse de, yokluk issizlik caresizlik ve sanayi bunaliminin da katlayip bagladigi hic bir yere gidememeye saplanir kalir Etinne.

Chatterine Maheu`larin Ettine ile birlikte vagonlari kazinmis kömürlere itip ceken is arkadasidir. Ayni odada zamanla birbirini ihtirasli seven fakat bir türlü acilip diyemeyen karsilikli nefeslerin cildirasiya arzularla sessiz konusmalari gibidir. Chaval, zorba ve ayni zamanda insana sülük gibi yapisan belanin tekidir. Ettinne`nin uzak davranan kayitsizligi sirasinda firsatini kollayip Chattarine`yi kendine kadin yapar. Aileler para kazanmaya yolladiklari cocuklari daha henüz sübyan cagindadir. Bu yüzden eve ekmek getirmeye basladiginda sonuna kadar beraberlerinde olmasini istedikleri ve evden ayrilmalara kin kustuklari, yoksullugun sermayesi sayilmaktadir. Bu yüzden de bu donuk boguk bunaltici hayattan bikmis bezmis cocuklar, doyuramadiklari sevgi ihtiyacini ekin-pancar tarlalarinda, maden hurdaliklari arasinda, damin üstünde duvarin dibinde kisacasi bulduklari her yerde kendilerini sahipsiz kimsesiz yakalayan sehvet dürtüsünün kucagina atip, cocuk yasta düzensiz bozgunu besleyen yeni kul ve köleler dogurmakta.

Derken ücretler artmadigi, veresiye borcu katlayip kabardigi ve hatta kazma kürek bindigi asansörle simsiyah olarak cikan kirli bulasililigin teninde gömleginde, oyulup desilen oyuklara payanda direkleri vurmanin ayri ücretlendirilip, vagon basi yirmi santim patrona bedavaya calisarak ücret kesintisine gidilme karari alinca topyekün KENT SOYLU itifakina ayricalikli maden isletme sahipleri, ölmedikce kesinlikle madene dönmeme karari alarak , ilk günleri sadece belli ocaklarda fakar ilerleyen günlerde dalga dalga bütün ocaklara ve isletmelere sirayet edip yayilan; ve yoklugun acinin cilenin kuru ekmek bile bulamadigi sefaletin icinden gecen günlerle beraber, bütün konusma anlasma yollarini tikayip dedigim dedikte bol kepce lüks sofra fiyakali satafatin icinden horlamayi asagilamayi kibiri ve gösteris ihtisamini secen kendi kabuguna tünemis dis dünyadan kopuk isveren güruhuna karsin, istekleri olan zam ve payandlarin kabul edilir makul ücrete tabi olmasi gerektiginde sonuna kadar phasi ne olursa olsun israra grev günlerini baslatir isciler.

Gecen onca uzun sürede Belcika`dan isci getirmeyi care görünce Kent Soylusu mal mülk mahle civar ve maden isletme sahipleri, kontrolsüz bir cigirdan cikmislikla makialari, kuleleri, asansör direklerini, tasiyici halatlari, sogutma ventilatörlerini ve ellerine ne gecer, gözerine ne carparsa ocaktan ocaga tasip fiskiran öfkeyle, yikip harabeye ezer bozar devirir, ekmegi umudu sabri tükenmis aclik -yoklugun esir aldigi insan seli. Bu arada varsa eger son meteliklerini icerek tek düze hayatin tüm acilarini avutur unutturur sandiklari meyhaneye döker birakirlar. Meyhaneci ise eski bir madenci isyancisidir, fakat Meyhaneci Rasseneur cikari icabi geregi alttan alta grev kiriciligi ve ispiyonculugu yapmaktadir. Grev sirasinda Marketci`nin deposu hangari dükkani yagmalanir kacayim derken market sahibi damdan yere cakilarak can verir.

Sonraki günlerde isletmelere, hayata, kasabaya ve Belcika`li iscilere muhafizlik edecek devriye gezen candarma ve diger kolluk gücleri cagrilir. Duruma karsi cikarak karsi koyan grevcilere jandarmanin ates acmasi sonucu sayisiz insan ölür. Ates sonucu ölenlerin arasinda Ettineèyle düsüp kalkmasi dahil ortalik yosmasi diye bilinen Mouquette, Macheu ve daha önceki yasanan göcük altindan iki bacagi da sakat kalarak sag cikan Jeanlin de vardir . Macheu`larin büyük oglu Zachari ise, ilerde yasanacak olan cok daha büyük faciada bir cok insanla ve madende caistirilan atlarla birlikte yerin görünmez dibinde can verecektir. Olan bitenlerden yenilmis duygusuyla etkilenen kasaba halki , tüm grev boyunca etkin önder olmus Ettine`yi tasa tutar , linc etmeye kalkisir…

Ardindan yavas yavas umudu yitik, sonsuz mutluluga kavusmanin hayali kirik ve kalkisilmis olan grev sonucu kendi yasamlarinin dolaysiz rakipsiz irade yetki ve zenginlik sahibi olacagi hayali ve inanci sönmüs olarak yeniden madenlere dönüs baslar. Tam bu sirada Suvarin; Rusya Carligi`nin ezici sefil yoksul baskici despotu oldugunu havaya ucurmakla günlerce tiren yolunun altina kazidiklari dinamit zamansiz patlamasi sonucu, yakalanan sevgilisi daragacinda can vermis, fakat kendisi Fransa`ya kacarak kurtulmus simdiyse grevi yenilmislikle sonuclanan , düzeni kökünden havaya ucurmadiktan sonra grev dahil her eylemin olsa olsa yeni tip otoriteler ve yeni zenginler doguracagiyla, salakca ve ahmakca sonuclanacagini savunmaktadir. Bu yüzden insanlar kuyuya döndükerinin bir gün öncesi yeralti sularinin gürül gürül atigi, nazik noktadan patlamasi sonucundaysa bütün yeralti dünyasini sular ve göcükler altinda birakacarak olacagi tam da asansörün gidip geldigi sürtünme yerindeki kiris kolon ve catmalari kesip delik desik ederek, Etinne ve Chavel`in siddetine dayanamayarak annesinin evine siginan Charlotte`nin de yer altinda mahsur kaldigi kiyamet yasanir. Günlerce disari cikmanin mücedelesine yenik düsen Charlotte ,- Emile zola`nin her romaninda siddet unsuru isleyen sayfalarin yasandigi - sularin günden güne tavana yükseldigi madenlerinse bir biri ardina topyekün catirdayip cöktügü bataklik hücresinde Etinne`nin öfkesini yenemeyip Cavel`i bogazlayip param parca etmesine tanik olur. Ölünün oldugu yerde sarilip sevisirlerse de ertesi güne varmaz günlerce havasiz ekmeksiz kalmanin sonucuna dayanamayip Charlotte de ölür.

Disardan gelen kazma sesleri Ettine`yi isiga, dehlizleri derin kuyular yukarisina ve kaybettigi dünyaya kavustururken, isverenler toplulugunun resmi temsilciligine damat olacak mühendis Negrel , kiyasiya kin güdüp, asagilayarak düsmanlik ettigi Ettine`ye sarilip kucaklasmanin sevincini yasar.

Negrel ki, amcasi olan Hannebu`nun her gittigi yerde avladigi kisiler tarafindan terkedildiginde kocasi malini mülkünü satip, erkege doymak bilmeyen karisinin mutlu olacagi yeni serüvenlere mahal yer ve meydan baktigi sayisi belirsiz duraklardan birisidir MONTSOU . Burada kocasinin yegeni olan ve ayni zamanda maden ocaklarinda hem mühendis hem denetleme uzmani olarak vazifelendirilmis olan Negrel, - tipki Adnan, Bichter, Nihal, Behlül ve veremli Besir gillerin ASK-I Memnu`sunda oldugu gibi- bari hic degilse usak seyis arabaci madencilere sulanip kahpelik etmektense, Negrel olan yegeniyle kendi evinde ve yataginda - cinsel iliskisi coktan sonlanmis fakat ölümcül bir arzuya ragmen karisinin kendisini budala ve sapsalin teki sayarak reddettigi cehennem azabina katlanmak pahasiyla- bu carpik-bozuk iliskiye razi gelip bulü yeglemis.

Cöküntü ve patlamadan sonra varilan sonucu kimi zarar ziyan kayiplarina ve her seye ragmen büyük zafer olarak gören KENT SOYLU düzenegin sahip ve hakimleri, ölenlerinden geri kalanlarini toplayarak yükleyen asansörlerle kömür yutup simsiyah zehir kusmaya gömülüp kaybolan insanlarin tabutuyla vedalasir gibi, yenilgiler altinda kalms umudu hayali yarin birgün kaldigi yerden ve yeniden olmayan yagligina sararak bitmeyen bir hayalin birgün bir yerde bir sekilde uyanacagi sicakligiyla birlikte Ettine, neredeyse tüm ailesini Kent Soylularin onur kural kanun vicdan ahlak tanimayan doyumsuz sömürü kosullarinda maden ocaklarina yitirmis kurban vermis; ve yasadiklari hayatin kiracisi olarak yasadigi sürede Etinne`nin yemegini pisirip yatagini elbisesini yikayip temizleyen Macheude`de ( jandarmanin yaylim atesinde ölen Macheu`nun karisi ) kuyuya inan asansördedir artik. Etinne böylece birer ikiser vedalasarak GERMANDEL`in öyküsünden uzaklasip ayrildigi ve bilinmedik bir yerden birgün gelecek olan Devrimi; ( Rus Ekim devrimi ) Suvarinle`yse taaa GALYALI`larin Romali`lara karsi boyun egmeyen kontrolsüz karsi koyus geleneginin günümüz haksiz hukuksuz yalan talan yagma ölüm zulümleriyle Yeni Dünya Düzeni olarak dünyayi calistirip insanligi isletmekte korkunc yozlasma ve cürümelere karsi hapsedildigi esaret kabuklarindan patlayip fiskirarak tepkisel duyarlilik gösteren anarsist kalkismali SARI YELEKLiLER olarak gecmis tarihini yazar GERMADEL`de Emile Zola.

Belli dir ki, Germandel `in bilhassa ücyüz altmisinci ve ona yakin sayfalari boool bol özetlik halnden genisletip ASKI MEMNU olarak yazip basip dagitan Halit Ziya Usakligil`se, Tipki Zola gibi yüksek egitim ve ögretim görmemesini babasinin dededen kalma Hali Tüccarligi isinde calisarak; Serveti Funun`a bagli Recaizade Mahmut Ekren tesvikiyle Fecri Ati gurubuna dahil olmus, fakat Fecri Atid aha sonra dislaninca kendi icine kapanip küserek uzun süre edebiyata el sürmemis; Nevruz, Hizmet gibi gazete -dergilerde yazdiklarini yayinlayip, neredeyse Türk sair-romanciliginin bildik tanidik MEMURLUGA dayali döseli aliskanligini Osmanli Bankasi, Ilk Mecliste Ayan vesair bir dizi daire merci ve makamlarda mühür basmis, kalem oynatmis. En önemlisiyse, sadece Izmir Lisesi`nde Fransizca ögretmenligi degil, Fransiz Edebiyati`ndan da esinlenip hayran kaldiklarindan cevriler yapmis. Nemide, Bir Ölüm Defteri, Ferdi ve Sürekasi, Mai ve Siyah gibiler yaninda, ASK-I MEMNU`da, bu bire bir esinlenmenin Germinal sayfalarinda kopyasi yazili olan, Emile Zola`alintisi gibidir.

Subat / 22

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 15.2.2022 19:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Seyfi Karaca