EMEKÇİ KİMLİĞİ
Düşünüyorum ben kimim Sırtımda parkam
Ayağımda eski postallarım
İlkokul cahilliğinde yürüyorum
Sanayi sokaklarını
Bir işçiyim ben sömürü çarklarında
Her gün bira daha yok edilerek çalıştırılır
Ve devrimciyim birde yürek taşıyorum
Ne öyle çatal ne de mangal gibi
Cesaretsiz de değilim hani teke tek kavgada
Kahramanlığı sevmem kitleden kopuk
Mücadelemden alırım aşama gücünü
Düşünmemde hani öylesine vurulup öldürülmeyi
Kurşun kahpece gelmezse üstüme
Yoldaşlarım var benim
fırtınalarda koyun koyuna girdiğim
Fırtına sonunda acılarını paylaştığım
Kavgadan önce helalleşip
Kavgadan sonra kucaklaştığım
Bir proleterim ben
Ne öyle basit ne de sıradan
Yüreğimdir ocaklarda yanan
Tavlanan demir değil sevdamdır
Bu bir inançtır bu başka bir sevda
Ne ölümün gücü yeter susturmaya
Ne de baskıların
Ben kanla sulanmış koca bir ırmağım
Bir yanım ter döker Sularımla çoğalırım
Bir yanım kan kusar dağlardan boşalırım
Bazen durgun sessiz bazen köpürüp taşarım
Koca bir ırmağım tersine çeviremezsiniz beni
Alıp sularımla emek gemisini aşarım bendimi
Korsansız denizlerde coşarım barikat tanımam
Bir proleterim ben emeğiyle geçinen
Ben koca bir ırmağım
Akar giderim Sevdaların içine
Vatansız dolaşırım Fırat gibi diyar diyar
Şaşırmam yolumu.
Bir tarihim ben.
İlkel komün elle başlayan
Kapitalizmin ağına takılan
Sosyalizmi haykıran
Bir tarihim ben.Ölümleri kucaklayan
MAYIS 1994,
Abdullah OralKayıt Tarihi : 8.2.2006 20:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
fırtınalarda koyun koyuna girdiğim
Fırtına sonunda acılarını paylaştığım
Kavgadan önce helalleşip
Kavgadan sonra kucaklaştığım
Bir proleterim ben
Ne öyle basit ne de sıradan
Yüreğimdir ocaklarda yanan
Tavlanan demir değil sevdamdır
Bu bir inançtır bu başka bir sevda
Sırt sırta carpıştığımız ve hiç bir şeyde yılmayacağız dediğimiz dost bilip, bağrımıza bastığımız döndek, iki yüzlü, davasının ne olduğunu bilmeyen, çıkarları doğruldusunda dava arkadaşlarını bir kaşık suda boğan o kadar çok devrimci geçinip faşistliğin en kütüsünü yapan o kadar çok arkadaşımız oldu ki, bugün bile küçük çıkarları ön plana geçtiğinde ne abla, ne abi, ne arkadaş, ne dost hiç birisi önemli olmadan aninda çamurun içine atıveriyorlar
Yiktilar bizi sevgili dost, hemde kendi içiziden yıktılar, bir avuç kaldık öylesine yıldırma politikalaı ile geliyorlar ki üstümüze arkamıza dönüp baktığımızda yanımızda hiç kimsenin kalamdığını görmek yüreğimden acı ile kanın aynı anda aktığını hissediyorum. Bu yaranın kapanmasıda imkansızlaşıyor her geçen gün. Yalnızca işyerlerinde KESK li olduğumuz için elimizden işlerimizi alıp, aynı yolda mücadele verdiğimizi sandiğimiz insanlara veriliyor ve o insancıklar pis pis gülerek bizleri ezip geçme çabası içine giriyor. Bizi bize vurduruyorlar. kendimizi 'öküz ve kurtlar' hikayesindeki kahramanlara benzetiyorum ve bu hikayenin içinden kahraman olarak çıkmanın yolalrını arıyorum ama bulamıyorum.
Umarım gerçek devrimciler ortaya çıkar da birşeyler değişir. buna olan inancımı kaybetmek istemiyorum cünkü yanlız bu inançla mücadeleye devem ediyoruz bir kaç kişide olsak.
şiirnizle söyleştim yüksek sesle ve o söyleşiden kısa notlar bıraktım sayfanıza.
bütün sevgiler yanınızda olsn. Kaleminizi ve yüreğinizi kutluyorum. Saygı ve sevgiler.
Acaba biz yanlış yerdemiyiz diye düşünmeye bile başladığımı söyleyebilirim.
Sel olup,coşup çağlamışsın
Dağları,çölleri aşmışsın
Sevdanın yolunda yanmışsın
Kalplere güzel damlamışsın
Düştüğü yerde gonca güller açtıran yüce kaleminizi gönülden kutlar,ömrünüzce damlaması dileğiyle,saygılar sunarım.
TÜM YORUMLAR (2)