...
Kediciğim Elyafsa, koca bir kedi olmuş,
Koyu çizgili tekir, bir yaşını doldurmuş…
Annesi Pelüş ise, beyaz, kırmızı, sarı,
Çizgili ve benekli, evimin ortakları…
Bahçedeki tavuklar, biri hariç rahattır,
Elyaf bir tavuğu, kafasına takmıştır…
Tavuğu gözetliyor, tavuk çığlık atıyor,
Elyaf oyun istiyor, bundan da zevk duyuyor.
...
(2007)
Kayıt Tarihi : 29.5.2011 18:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
NOT: İki adet özel kedim vardı. Pelüş kırmızılı sarı renkli beyazı ve siyahı bulunan dişi bir kedidir. Bu tip kedilerin de erkeği olmaz. Bunlar hep dişi olurlar. Çünkü bu kadar renk karışımı geni baskın olmayan hâle dönüştürüyor. Kedim Pelüş ’ün yavrusu Elyaf ise çok besili tekir renkli bir kedidir. Bunların saldırgan özellikleri de yoktur. Fakat Elyaf ’ta bir tavukla oynama huyu gelişmişti. Ev sahibimin bahçesindeki 4 yaşındaki Muhammed’in gariban tavuğu Şaziye’yle oynamayı çok seviyordu. Niçin gariban diyorum çünkü bu tavuk Muhammed’in kucağında dolaşan ve sevilen bir tavuk, aslında örseleniyor ama bebek Muhammet bu tavuğu severken onu incitmiyor. Elyafım ise Muhammet’ten örnek mi almış nedendir da bu tavukla oynamayı çok istiyordu. Bunu da herkes biliyordu. Ama tavuk Elyafı görünce daha 5-10 metreden çığlıklar atıyordu… Oysa Elyaf onu sadece kovalıyor ve onunla oynamak istiyordu. Elyaf yanlış anlaşıldı, ömrü 1 yıl sürdü, öldürüldü, üzüntümüz hâlâ dinmedi… Elyafımın sonunun bu şekilde olacağına hala çok üzülüyorum, unutamıyorum bir türlü. Civcivlere bile dokunmayan, sadece o tavukla oynamak isteyen Elyaf için bu şiiri yazmıştım. Bu şiirimi de dinimizde olan hayvan sevgisi ve merhamet üzerine kaynaklardan bilgi edindim ve yazdım. Fakat sonradan makaslayarak kısaltma gereğini duydum…

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!