Bir an,
Dalgaların kıyıya vurduğu gibi vurdu ayrılık içime,
Gecenin en sessiz yerinde sustu vapurlar,
Martılar bile anladı gittiğimi,
Kanat çırpmadılar ardımdan.
Sokaklarında bıraktım ayak izlerimi,
Her biri bir hatıra, her biri bir eksiliş,
Köhne bir meyhanede yarım kalmış bir kadeh gibi,
Eksildim senden, kendimden.
Yağmurun yıkadığı kaldırımlarda
Ayakkabılarımın izi bile kalmadı artık,
Rüzgâr savurdu ne varsa benden geriye,
Birkaç hüzünlü şarkı, birkaç unutulan hatıra.
Adını anmayacağım artık rüzgâra,
Ne bir şairin mısrasında,
Ne bir serserinin iç çekişinde,
Seninle var olmaktan da, unutulmaktan da yoruldum.
hiçbir şey olmamış gibi
Hala aynı yerinde kalıyorsun,
Aynı rıhtım, aynı sokak lambaları,
Aynı yüzler ve aynı yorgunluk…
Ama ben, artık başka bir sabaha uyanıyorum.
Camlarında buğusu kalmış bir kahvehane gibi
Eski anılardan bir gölgeye döndün,
Ne ellerim dokunur sana artık,
Ne adımlarım düşer sokaklarına.
Gelmem sokağına, geçmem caddelerinden,
Adımlarım unuttu seni,
Rüzgârın esmiyor yüzüme artık,
Gölgemi bile bıraktım köşe başlarında.
Bir zamanlar kaldırım taşlarına yazdığım adımı
Yağmurlar çoktan silmiş olmalı,
Kimse bilmez, kimse hatırlamaz,
Ben bile unuttum hangi köşede durup
Hangi hayale kandığımı.
Geçmem caddelerinden,
Işıkların bile tanımaz artık beni,
Vitrinlerdeki suretim yabancı bir adama ait,
Gelmem sokağına...
Kapına varmam..
Sana da elveda İstanbul sana da...
Mustafa Kalender Orjinal KalenderKayıt Tarihi : 2.3.2025 16:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)