Nasılsın diye soruyorsun ya;
Sorma
Savaş sonrası yıkık bir kent gibiyim.
İnanç cesetleriyle dolu meydanlarım.
Yüreğimdeki kadınlar ve çocuklar, dağılmış başka yurtların varoşlarına.
Şimdi her biri bir mülteci, bir muhacir, yaban diyarlarda.
Bu sabah, genzimde hüsran kokusuyla uyandım
Ellerim şiir kokmuyor artık.
Saçlarım, uçuşmuyor aşk rüzgarların da.
Ruhum Küba olsa bile, yüreğim ortadoğu yüreğim Filistin civarında
Nasılsın diye soruyorsun ya;
Sorma
Yarı bulanık denizlerin, çıplak kanatlı martıları gibiyim.
Vardığım şehirlerin menzili sen, kıyısı ellerin olsa bile: hiç bir tutuklanmış deniz, yasaklanmış sesinin türküsünü söylemiyor rüzgarın kulağına.
Öyle ya düş bitince, kabuslar gelir ardınsıra.
Şimdi sende ölen yanlarım için, kuru ve kırık gül figürlü bir mezar taşı yüzdür yüreğinin umanında.
Ben gidiyorum yüreğim beni bağışla
Tekrar buluşacağımız o sahipsiz güne kadar buruk bir elveda.
Lâl
Nimet ÖnerKayıt Tarihi : 9.7.2019 11:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nimet Öner](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/07/09/elveda-1079.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)