Ell/eri Bey/az Şiiri - Onur Ömür Çağlar

Henüz Nuh tufan koparmamışken göçtün sen minaremin sotesine, bir çift at park etmemişti conk bayırına yelesini.
Seni sevdiğimden beri ne asit yağmuru ne kırmızı kar Sahra'ya.
Bilsen ki, kanım istakoz mavisi, oluk oluk doluyorum senin bastığın ve gölgeni yüz sürdüğün toprağa.
Sen gittiğinden gayrıdır siyahım göğe ve bilhassa beni içine alacak semaya, lozan savaş anlaşmasıyla üç çizgi koşuyorum gök ve hatta kuşağıyla.
Kırmızı bir kuşaktım belinde ve keşke ve lütfen çözülmeseydim o gecede.
Ben seni hep ve yek seni doğururdum sabahı Bilal de.
Tüm bunları da sen öğretirken bana annem seni doğurdu meczup hatırıma.
İnsanın içi, yani sol memeye yakın olan iç organ dizini, ölüme yakın ve musalladan gayrı söyleyecekleri bir senle başlasın istiyor.
İstiyor ki, toprak olan her yanımda senli çicekler açsın gün ve hatta dün gece.
Dumanı altında tüten ateşlere sabahtan basmalı ve yanmayan pabuçlara da aleyna aleyküm sela.
Tüm bunlar ve senden öncesi aşktan uzak olanlara ne boş kelam.
Ayağını sürü, yürüdüğün sokaklara ekilecek şayir isimleri.
Ben eksiğim adımla her kitaptan ve dahi yoksun kalırım cebindeki numaradan.
Gasteye ilan vermenin bedeline ilişiyor tatangadan Cem Uzan, Ameriga seni bilse vazgeçer avucu beyazı esir tutmaktan.
Seni, sessizliği ve dahi inatla sonsuzluğu da senden öğrendim ben, defaatle kuyu selamlamış Yusuf kere güzel öğretmenim...
Kambura uğrak bir güvercin vurdum sana, beyaz kanadından al kan akar ve süresin mübarek alnına.
Ah edilmemiş diyarlar, günahsız bebek kadar cennet kokar; yinede biricik, nedendir, insan ölümden sonra cennet arar ?
Koç boynuzuyla yokluyorlar umutlarımı, bilirim ki kabul olmuyor köpek kadar duamız.
İnsanın insana ve insandan insana bulaşan yalnız elem değildir; elzemdir seni göz hapsinde tutmak İmralı kadar.
Siyaha değen elin her daim beyaz, sana göz süren siyahın gönlü, kalır mı siyah ?
Sudan'da darbe sudan sebeplere dayanmışken, beyaz elinde taşıdığın sürahi kainata duyurmaz mı ah ?
Oy sevdiğim ve dahi dilberim;
bir damla sudan var olduk, bir avuç toprak olacağız.
Bugün yaşamak için vardır; düne ah, yarına eyvah bugüne düşmandır.