Elini uzatsan güneşi tutacaksın

Elini uzatsan güneşi tutacaksın
O denli dinamik, o denli güçlüyken
Peki, nedendir yerlerde süründüğün?
Gün - günü kovalarken nedendir!
Hep yarıladığın yollardan geri dönüşün?

Elini uzatsan koşup gelecek binlerce yıldız
Yanında olacaklar topsuz tüfeksiz
Kurtulabilsen kuşatıldığın korkulardan,
Anlayacak ve göreceksin yaşam hakkı olmayanların
Sefil ve kahır yüklü zilleti yansıtan yüreksizliğini.

Bilseydin bir değil bin olduğunu,
Yürek sevdalarımızın çokluğunu.
Bizim zamana değil, zamanın bize aktığını,
Daha ne zaman! ne zaman anlayacağız!
Tepemizde güneşin bize hep kızgın baktığını.

Atsan şu sefil yükü atsan sırtından,
Hafifleyecek, hem de çok hafifleyeceksin.
Harika nehir olup hep akacaksın
Özgürlüğü, en güzel yaşamları tanıyacaksın
Güneş kaybolup, karanlıklar bassa da,
Huzurun, mutluluğun, derin uykuların tadına,
Bil ki, o zaman varacaksın.

Bırak karnından konuşup böbürlenenleri! ...
Sen kendine dön! Kendine bak! ...
Sen yaşamsın! Sen gerçeksin! ...
Yüce yaratanın en değerli nimeti ve varlığı
Sen kazanacaksın yaşamı, özgürlüğü,
Mutluluğu ve payına düşen ekmeği dahi,
Tüm halkınla paylaşacaksın.

Böylece anlam kazanır yaşam:
Her şey halk içindir, lafla olmaz mutluluk;
Tüm canlılarındır her nimet hakça paylaşılan,
Ne pahasına olursa olsun: ısrarla, inatla,
Bunu bilmeli, bunu anlayıp istemeli insan.