ELİNDE KALIR YÜZÜN
En günahkâr edayla dünyaya düşer cismin
Cehennem soğur sende sende soğur cehennem
Anıldıkça her daim şerre boyanır ismin
Zeytin siyahı günler seninle doğar matem
ELİNDE KALIR YÜZÜN
En günahkâr edayla dünyaya düşer cismin
Cehennem soğur sende sende soğur cehennem
Anıldıkça her daim şerre boyanır ismin
Zeytin siyahı günler seninle doğar matem
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Elinde Kalır Yüzün Şiiri - Yorumlar
5 Mart 2025 Çarşamba - 22:51:11
Şiire ve Seyit Kılıç yorumuna teşekkürler.. Her ikisi de çok değerliydi..
Şiir okunurken haz alınıyorsa, kişiler yeni şeyler buluyorsa ve söylenen sözler yere düşmüyor kelimeler özenle seçiliyor ve alıcısına albenili hediye paketleri içerisinde sunuluyorsa; o zaman şiirdir, şiir. Bu şiirde öylesine yazılmış eser olmaktan ötedir. Üzerinde düşünülmüş emek verilmiş ve kelimeler özenle seçilmiştir. Şiirde her mısra bir şeyler anlatıyor. Hem de 2. mısralarda aksi sedasını duyura duyura anlatıyor. Mistik bir dünyaya kapı aralarken içerisinde aksiyoner kimliğin üzerinden ataleti de atmak istiyor. Öylesine yazılmış ve öylesine okunsun diye okuyucuya sunulmuş bir eser değildir.
Nedense mistisizm denildiği zaman kişilerde dini duygularla beraber bir ataleti çağrıştırır zihinlerde. Mistik bir dünya ile özdeşleşmiştir mistisizm. Bunu da daha ziyade tasavvuf ile beraber anmak yerinde olacaktır. Bu şiirde de böyle mistik bir ruh vardır. Ancak ataleti üzerinden atmaya çalışan bir mistik ruh vardır. İşte bu ruh bu şiiri daha keskin bir eda ve söyleme bürümekte ve içerisindeki aksiyoner cevheri yansıtmaktadır.
Şiirin dış unsurları ile uğraşmaktan bir an için vazgeçelim. Asıl üzerinde durulması gereken bu şiirin muhtevasıdır. Bu şiirin muhtevasına kapı aralığından ancak bakılabilir. Okuyan herkes kendince bir şeyler sezinler ve anlamaya çalışır. Zaten şiir bir yerde sezgiye dayanan bir sanat değil midir? Bir kişinin halet-i ruhiyesini ve dünya karşısındaki tutumunu ve hayatında geçireceği evrenin günahla özdeşleşmesini anlatıyor bana. Okuyan herkes kendince bir şeyler anlayabilir aslında bu şiirde… “Dolaşır çağı Menat, Menat çağı dolaşır” dizesi bana Arif Nihat Asya’nın “Ebu Lehep ölmedi Ya Muhammed, Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor” dizerlerini hatırlattı. Birisi naat diğeri ise içerisinde dini felsefe barındıran bir eser. Benzerlik yönü her ikisinin de uhrevi bir tarafının bulunmasıdır.
Şiirdeki anlam üzerinde kafa yormak elbette gerekir. Zira şiir bu felsefi derinliğe sahiptir. “Her doğan İslam fıtratı üzere doğarken” her sabi bir melek kadar kusursuz ve günahsızdır. Ancak ilk dize de nasıl bir dünya da yaşayacağının vurgulandığı mısra da günahkâr bir dünyanın ferdi olacağından endişe eden bir çığlığın sedasını bu şekilde duymak abes gelmemelidir. Malum olduğu üzere hakikatte artık dikilen Lat, Menat, Uzza, Hübel, Naile gibi putlar olmasa da artık bunların yerini işgal eden soyut putlarda vardır. Somuttan soyuta doğru bir gevşeme vardır her yönü ile yaşanılan bu dünyada…
Bu güzel eseri yazan üstadı tebrik etmek düşüyor bize. Gerçekten haz alarak ve üzerinde düşünerek okuduğum nadir şiirlerden birisini okudum.
Selâm ve saygılar sunuyorum…
oldukça düşündürücü ve şekil bakımından tatmin edici..
Kısacası lezzetli bir şiir..elinize sağlık ağabey..
@..
kaleminiz var günlünüz şen olsun.Gönül sesiniz hep kalemden dökülsün tebrikler
TEBRİKLER DEĞERLİ AĞABEYİM KALEMİNİZ DAİM VE KAİM OLSUN
değişik şiirler görüyor insan dikkate ve örnek almamak mümkün değil yeni yılınız kutlu olsun hocam
USTA KALEMDEN ÇIKTIĞINI İLK MISRADA HİSSETİRİYOR ŞİİR,HEYKEL TRAŞ GİBİ ADETA,ŞEKİL VERMİŞ;MEHMET HOCAM.
SANIRIM SONEMİN YENİ VERSİYONU.
YÜREĞİNE SAĞLIK HOCAM 10 PUAN+ANT.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta