Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Mehmet bey şiirinizde mana olarak Ehl-i sünnet inancına muhalif görüşler olduğu (Vahdet-üş şuhut felsefesi) gibi birbiriyle çatışan zıt manalarda mevcut!
Aracısız Allah (cc) ile görüşmenin peygamberler için bile mümkün olmadığını beyan eden ayet-i Kerimeyi görmemiş olacaksınız! En büyük Nebi ve Son Resul olan Hz. Pegamber (sav) bile Vahy-i İlahiyi Cebrail (as) vasıtasıyla alırken siz nasıl aracısız Allah (cc) ile görüşebilirsini ki?
Hem; 'Gördüğüm ne varsa gözümde sensin' diyorsunuz hem de acizlikten vs. den dem vuruyorsunuz(?) Madem (haşa) Her görünen varlık (siz dahil) O.dur veya onun parçasıdır, O zaman siz niçin yakınıyorsunuz ki? Kendini bir nevi ilah sanan veya Allahın (haşa) bir parçası tevehhüm eden bir kişinin ayni zamanda kulluktan dem vurması tezat değil mi?
Ayrıca; Maznun olan birinin kendini kesin mazlum ilan etmesi anlaşılır bir şey değil! Hz. Peygamber bile birçok kereler Rabbi tarafından uyarılıp azarlandığı (Abese suresinde olduğu gibi) halde ve günde 70 kez tevbe 100 kere istiğfar ettiği halde sizin günahsız (!) olmanız gerçekten hayret şayandır!
Ben olsam şu mübarek günlerde hemen tövbe eder ve normal bir kulluğa razı olurdum vesselam!
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta