ELHAMDÜLİLLAH
Âdemler içinde saf habiliz biz
Müstebit olmadık elhamdülillah
‘Namüzil’ Hep ‘celil’ hep ‘adiliz’ biz
Mütezayit olduk elhamdülillah
‘La! ’ ile yıkmışız putu ilahı
‘La! ’ ile bilmişiz hakkı Allah’ı
‘La! ’ ile bulmuşuz aşkı felahı
Ehli-hikmet olduk elhamdülillah
“Eyvallahla” yol vermişiz sefile
“Eyvallahla” yâr olmuşuz müşküle
“Eyvallahla” dost olduk ehlidile
Ehli-himmet olduk elhamdülillah
Ne zaviye ne han hamam ne tekke
Yüreğimiz olmadı müstemleke
Teslim olmadık mülhite erke
Ehli-tehvit olduk elhamdülillah
Senin ki mülk bizimki aşk davası
Bize ırak şu dünyanın hevası
Bizim servetimiz halkın duası
Ehli-abat olduk elhamdülillah
Her daim yolları kolay kılanız
Aşkla samanlığı saray kılanız
Sevgilini yolunu say kılanız
Ehli-sadet olduk elhamdülillah
İçten sevdik özü gönlü güzeli
Dıştan sevdik sözü dili güzeli
Bize göre aşk her şeyden eveli
Ehli-hayat olduk elhamdülillah
Muhabbet ehlinde şavkı aradık
Meyhane meyhane aşkı aradık
Sevgili gönlünde köşkü aradık
Ehli-vahdet olduk elhamdülillah
Namazda eksiğiz sevgide fazla
İşimiz olmadı şehvetle hazla
Ey sevgili gel de birazcık nazla
Ehli-murat olduk elhamdülillah
Bu yol ’mübdî’, ‘nafi’ ve bilim yolu
Muhammet, Mustafa, Hüseyin, Ali,
Yunus, Bektaşi Veli, nice ulu
Ehli-şakirt olduk elhamdülillah
Varız ki ta galü beladan beri
Sağ yanımız yangın sol harman yeri
Derimiz yüzüldü dönmedik geri
Ehli-gayret olduk elhamdülillah
Hem ahlak ile hem de akıl ile
Hem amel ile hem de nakil ile
Hem öz ile hemi de şekil ile
Ehli-zahit oldu olduk elhamdülillah
Ne ağa ne de maraba değiliz
‘Adil’ insaf deriz zorba değiliz
Herkese kibarız kaba değiliz
Ehli-‘Basit’ olduk elhamdülillah
Mülhit, ‘mümît’ olup mazlum basmadık
Haydutlardan olup haraç kesmedik
Bir meyyit değiliz zulme susmadık
Ehli-‘vedût’ olduk elhamdülillah
Resulün eline verileniz biz
Kan içinde yere serileniz biz
Ölümüyle tekrar dirileniz biz
Ehli-şehit olduk elhamdülillah
Ne sultanı takmışız ne erk ne şahı
Onun direnişi mazlumun ahı
Bir kuru can için yok eyvallahı
Ehli-sırat olduk elhamdülillah
Bir zalim olmadık hafazanallah
Bir O’na kul olduk elhamdülillah
Bir O’na inandık hasbetenlillah
Ehli-‘vedûd’ olduk elham dülillah
Bilirim İslamın şartı beş değil
Beş ise hak, namus, ahlak ne cahil
Git yüksek ahlakın önünde eğil
Bir ehli-ret olduk elham dülillah
Yenildiğimiz oldu kör belada
Dirilmemiz de oldu Kerbela’da
Baş üstüne yokluk aşkta Leyla’da
Ehli- reşit olduk elhamdülillah
Ali, Mansur Hüseyin, Nesimi’yiz
Türkülere konu olur cismimiz
Ezelden ebede ‘hay’dır ismimiz
Ehli-ebed olduk elhamdülillah
Riyaya cebire zulme cabbarız
Günaha kusura ‘gafur’, ‘gâffarız’
Bir aşkta sevgide barışta varız
Ehli-‘muid’ olduk elhamdülillah
Mahmut Nazik 12 10 2016 Mersin
ŞİİRDE GEÇEN TANRININ ADLARI:
AFÜV: "Affedici."
BÂSİT: "Ferahlatan, genişleten." (Tanrı’nın adlarından)
EL- FETTAH: Zorlukları kolaylaştıran
CELÎL " Celalet ve celadet sahibi, azim, mertebesi yüksek. (Tanrı’nın adlarından)
GAFFÂR:"Günahları çokça bağışlayan, çokça örten."MUÎD: "Döndüren."
GAFÛR: "Affeden."
MÜMÎT: "Öldüren, can alan."
VEDÛD: "Sevilen."
MUÎD: "Döndüren."
MÜMÎT: "Öldüren, can alan."
MÜNTAKİM "İntikam alan."
TEVVÂB:: "Tövbelere kucak açan."
HAYY: "Her zaman diri olan
."AHİT:(TDK) 1 - Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant.
VÂCİD: "İcâd eyleyen, varlığı kendinden olan."
MÜBDİ':"Varlık veren." (Tanrı’nın adlarından)
VEDÛD: "Sevilen." (Tanrı’nın adlarından)
***
LA: hayır veya yoktur anlamında Arapça olumsuzluk edatıdır. ‘La ilahe illa Allah.’ Allahtan başka ilah, tapacak yoktur. Sorgulamak, düşünmek; ezberci,, dogmatik olmamak; bilimsel yaklaşım, kuşkucu olmak anlamında.
EHLİDİL: (e'hlidil) . gönüi eri
"HASBETENLİLLAH: Tanrı için, Tanrı uğruna, Tanrı rızası için, karşılık beklemeksizin
Örnek: Hasbetenlillah konuşan öteki mebuslar can ve yürekten yardım vadettiler. R. N. Güntekin
HAFAZANALLAH: Kötü bir durumdan uzak bulunmayı dilemek için "Allah bizi korusun" anlamında söylenen bir söz.
MÜCAHİT: (TDK) Kutsal ülküler uğruna savaşan kimse, alperen.
MÜÇTEHİT: (TDK) Ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü,MÜLHİT: Dindan imandan çıkmış, Şahit, Şehit, Vahit, Zahit
MÜLHİT (TDK) : 1. Dinsiz, imansız2. Doğru yoldan çıkmış.
MÜNEKKİT (TDK: Eleştirmen, eleştirici, eleştirmeci
MÜTTEHİT (TDK) : 1. Birlik durumuna gelmiş, birleşik, birlik olmuş. 2. Birleşik.
MÜSTEBİT: (TDK) Zorba: "Müstebit bir hükümdar."-
MÜTEAHHİT: Yüklenici
MÜTEZAYİT (TDK) : Artan, çoğalan
MÜZİL: "Zillet veren."
MUVAHHİT: (TDK) Tanrı'nın birliğine inanan.
MÜŞAHİT zühre yıldızı: gözlemci
NÂFİ: "Faydalandıran."
NAHİT: Far. Zühre, Venüs gezegeni. Ar. Ergenliğe erişmiş venüs, ŞAKİRT: (TDK) Öğrenci, çırak: "Dedeye -yeni şakirdiniz efendim- diyerek çekilip gidince kız odanın ortasında kakıldı kaldı."- H. E. Adıvar.
SAY: Hac ibadeti sırasında Safa ile Merve tepeleri arasında gidip gelme.
ŞAVK: ışık, nur, şafak
TEVHİT: (TDK) 1. Allah'ın birliğine inanma, bir sayma, bir olarak bakma.
2. din b. (***) Tek tanrıcılık.
3. edebiyat Divan edebiyatında Allah'ı övmek için yazılan manzume.
4. eskimiş Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme.
ZAHİT: (TDK) Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren (kimse) :
VAHİT (TDK) Bir, tek.
.
. “Doğrusu, gerçeğin sağlıklı ve yalın bir biçimde bulunması için uygulanması gereken metod LA (hayır) ile başlamalı… Böylesine bir metodla bulunan gerçekler hem güvenilirdirler hem de bulan tarafından çok daha iyi takdir edilirler. La (hayır) kritik düşünmenin alametidir. La ilahe illa Allah. Doğruyu bulmak için önce tüm varsayımları reddedebilmeli. Kuran’dan yüzyıllar sonra gelen Descartes hala LA ile başladığı için Batı Felsefe tarihinin en büyük filozoflarından biri olarak anılır. Evet, Descartes’in felsefeye en büyük katkısı LA’yı vurgulamasıdır. İlginç, ama gerçek. LA’dan yola çıkarak, her şeyi sorgulayarak yüzde yüz emin olabileceği bir gerçeği yakalıyor: “Düşünüyorum, sorguluyorum, kuşku duyuyorum; o halde varım.” diyerek başlıyor ve oradan Allah’ın varlığını ve daha sonra maddi alemin varlığını ispat etmeye çalışıyor. LA çok önemlidir. LA ile başlamayanlar müşrik ve dogmatik olurlar.” Edip Yüksel
Kayıt Tarihi : 14.10.2016 22:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!