Elele Gittiğimiz Şiiri - Yorumlar

'yaz kimliksiz bir gülle orada kalakalmış'

müthiş gerçekten

'biliyor musun giderek azalıyor muyuz böyle '


Mehmet hocam bu dize şiirin omurgası bana göre..
konuşur gibi yazılmış olmasının amacı dikkati iki noktada toplamak istemesi.ayrıca bu şekilde yazılması şiirin genel melodik örgüsüne de katkısı var..

gelelim dikkati toplama meselesine..
bu dizede müthiş bir ironi var aslında.şairin iç penceresinden bakılabilindiğinde belki olup bitenle müthiş bir dalga geçme de var diye abartabiliriz ..

'biliyormusun'

yaşamın farkındalıkdan başka bir şey olmaması gerektiğine özenli bir vurgu

'giderek azalıyormuyuz'
bana öyle geliyor fakat sana da öyle geliyor mu gibi.sen de farkındamısın..

'böyle'

şiiri tam bir durum şiiri kılan bir kelime..'böyle' kelimesi şiirin bütün vitaminini içinde barındırıyor.
böyle olana,olmakta devam edene büyük bir eleştiriyi barındırıyor içinde.

şair çocukluk ve ergenlik arasındaki zaman tüneli içinde değişimin ne kadar değişimsizlik olduğuna kahırlanıyor gibi.

ziliniz çalınca daha çok konuşabiliriz hocam...

İstediğimiz ne kadar mesela Tuğba Hanım?

Tamam anladık beğenenlerin beğenisine saygılı imişsiniz de,

Sizce bir şeye benzemesi için ne olmalı? Şiir ne olmalı?

İstediğiniz kadar övü yağdırın, şiir bir şeye benzemiyor!
Ben beğenmedim.
Beğenenlerin beğenisine saygılıyım.

'biliyor musun giderek azalıyor muyuz böyle '

Bağımsız sıralı cümlelerde (öğe ortalığı olmayan sıralı cümleler) peş peşe sorulu yargılar, söz dizimi açısından kulağı tırmalar.Bu cümlenin sehven yazıldığını düşünüyorum; zira şiirin başındaki izlek dizede ikinci yargı 'azalıyoruz' şeklindeydi.

Şiirin Edip Cansever'in 'Yer çekimli Karanfil' şiirini çağrıştırdığına bir arkadaş işaret etmişti.Onu dikkatinden dolayı kutlayalım.

Şiir gerek ses, gerekse anlam yönüyle kuvvetli bir şiir.
Şiir gerekiyorsa 'mısra-ı berceste kâfidir.' demişler.Ne çok şey çağrıştırdı bu şiir:Çocukluğumuzun kırık hayalleri, onulmaz aşkların sonsuz hasretleri,hiçliğin dingin anlamsızlığı,yaşamın o büyük sorusu: Biz kimiz ve nedir bu telaş yüreğimizde? ...

Ne çok şey...

Gidenlerin hep kazandığı, kalana özlem ve susuşlar kaldığı gerçeği,ancak şiire yeten gücümüz...

Neyse erenler zil çaldı,akşam devam edelim.Şimdilik hoşça kalın.

Saygılar.

edep edepten gelir
bilir bunu bir edip
ne çıldırıp ne delir
dilini kontrol edip

mesela altı bakla
koması gelir akla
fakat arada çıkart
biri atarsa takla

bu taklacı ter esin
ağız payı veresin
muzır ki katli vacip
ve çarmıha geresin

utanmıyor yalaka
edeple yok alaka
çıkıp el etek öper
lazım ona falaka

bırakmıyor bu huyu
foseptik adlı kuyu
küfür et buna yeter
ibadet etme uyu

edip edebi taşır
kem huya dağı aşır
malum atasözü der
- it iti ödünç kaşır

bir an için övecek
sen övmesen sövecek
edipse kızı testi
kırılmadan dövecek..

..türünde bir anlayışı benimsemiş olarak.. yağcılık yalakalık.. karşılıklı ahbab çavuş ilişkisi içre.. sev beni seveyim seni niteliği anlayış.. müsebbib faktör.. tümenle alkışcılık şakşakcılık.. her ne kadar hilkatime ters ise de.. ben bu şiiri yürekten alkışlarım.. uzun uzadıya dolaşmadan kısaca saadete gelip.. tipik bir ana rahmine dönüş sendromu olarak özetliyebileceğimiz.. çocukluk hıçkırıklarına gömüp kafayı.. sükuta kapı aralayıp.. suskunca boğulmuş bakışları ile.. şiir sessizliği bizi başbaşa bırakmaktadır..

bu çok güzel çok.. işte şiir diye aradığımız bu bizim..

pandomim sanatı ile.. kişi konuşmadan.. mimikleri.. jest.. beden hareketleri ile.. anlatmak istediğini anlatır.. türlü şaklabanlıklar ayak oyunları sayesi.. tamamladığı teatr sonun da.. seyirci ne anlamak ister ise onu anlar.. gösteri tamamlanırdı.. sinema gibi görsel sanat dalında.. ses efektlerinin kulanılmadığı dönemler..siyah beyaz çarli çaplin şarlo tiplemesi.. birbirine kilo bağlam tezat iki zat. lorel hardi tiplemesi gönülde taht kurmuş.. bizdede yakup adlı şimdiki amiyane tabirle.. talkşovcu değil. badişovcu.. sessiz gösteri sanatını layıkı ile sergilemiştir.. diğer sanat dalları.. resim heykel tiyatro karikatür.. siz anlatmak istediğinizi.. mesela oda çok gürültülü.. iki parmağı kulağınıza sokup. sessizlik istediğinizi.. pekala izleyiciye ifade edebilirsiniz..
şiir böyle değil., şiir de sessizlik istiyorsanız. kağıdı boş bırakın.. yahut layıkı ile içini doldurun..sesizliği o vakit sağlarsınız.. aksi takdir.. apış aranızdan kolunuzu uzatıp. dolambaçlı yoldan..yollardan.. kulağınızı bulup.. tıkamak için.. meram anlatmak için.. anneniz ağlar.. izleyiciyide ağlatırsınız.. halbuğsem huzur sessizliktedir.. şimdi bir dakika alkışlamak için ben bu sessiz şiiri.. izin istiyorum yüksek müsadenizle.. aman ne kadar.. güzel başarılı bir eser.. tüh tüh tüh nazar değmesin.. ümit ederim.. yüreğinize sağlık.. kaleminize sağlık.. bir çok şairin çözemediğini bir çırpıda çözmüş baş yapıt bu.. alkışlıyorum kendisini efendim.. muhteşem muhteşem.kaleminiz daim olsun.. su gibi içtim hatim ettim kere kezlerce. çarpıldım sarsıldım.. muazzam. bu çok güzel çok..enfeeeesssss..

aynı yastıkta düşlere dalıp, sırt sırta yürüyenler var bir de!)))en iyisi mi,dünya hali deyip geçmek gerek bence..

hep yalnızlık işte!..
ellerime baktım öylece!..
büyümemişler hiç!..

şairi kutlayarak,herkese saygılarımla...

Güzel şiir..

've şaryo
içimize

ince cinnetimize, ince cinnetimize'

demişti Adnan Azar. ('Son Leke' şiirinden)

O şaryoyu görür gibi oldum. Güzel şiir...
Tebriklerimle...

Bir nehir gerek içimizden aksın...