ELE BAKAN ADAM
Bir adam, ellerine baktı
Hiç görmemişçesine,
Uzun uzun baktı
Aklına bir fikir gelmeseydi
Öylece kalacaktı…
Evet, dedi yazmalıyım
Onun hakkında,
Onunla yazmalıyım
El emeğini, ellerimle
Ellerimde bulmayım
Kalemi kavrayışını
Görünce ellerinin
Acaba dedi
Yazmak mıdır vazifeleri?
Düşünürken… Titredi elleri
Kalem düştü elinden
Gözlerini, dikti ellerine
Önce, dört askerin bir kumandana
İtaatini gördü
Nasıl bir komutandı?
En uzağın, en yakınındaydı
Bir anlamı vardı
Boy boy oluşlarının
En uzunu, en kısası
Baş başa verdiğinde
Nasıl, sert bir yumruğu
Tutuyordu el ayası...
Sonra, bir tespih tanesi gibi
Dağıldı parmakları,
Zihin çemberinde
İki damla yaş düştü
Avuçların her birine
Bazen vahşi bir pençe
Bazen bir şefkat dokunuşu
Ve neydi el dilinin
Tersten, düz okunuşu
Bir resim çiziminden
Hayat bulan desenler;
Kimi zaman toprak,
Kimi zaman mermer,
Hem ölüm, hem hayat sunan
Bu mazlum, bu zalim eller
Semaya kaldırıp ellerini
Bir duaya başladı
Sandı ki bedenini
Elleri hürmetine,
Mevla’sı bağışlardı
Ellerinde, yazılar
Ellerinde, yıldızlar
Elleri kadar yakındı
Sanki sonsuz ufuklar
Bir adam ellerine baktı
Erdi nice sırlara
Oysa bir ellerine baktı
Ya baksaydı; Gözlerine, yüzüne
Saçının bir teline...
Hayır, dedi bakamam, utanırım
Sönmeyen bir köz olur,
Yanarım… Tüm bunlar basitçe
Bir şiirde kalacaktı
Maksadı ibret almak olsaydı
Kim bilir, daha
Nelere bakacaktı…
Kayıt Tarihi : 4.11.2010 19:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!