“Rabbinin adını boş boşuna söylemeyeceksin” diyordu. Bu söylemle Rabbinin adı dediği, zaten herkesin “kişi El ilahı” olan dönemin El’leriydi. Süreç on iki boyu millet yapmanın ülküsü olan süreçti. 12 sıbt (boy) demek her biri 12 tane bay erki demekti. Köleci yapı çekirdeği olan, 12 tane ayrı ayrı El demekti. Her bir El kendi şanslı kişisine malı, mülkü vermişti. Bu El sadece o kişinin El’iydi. O kişiye servet vermişti.
Ama servet verilmeyenlere de vaadi de vardı. İşte bu “vaade dayanakla” mülksüz kişiler (İbrahim ya da Nemrut’un veya Firavunun vs. El’ine biat ederek; inanıp iman (sözleşme-ahit) ederek; El öperek itaatle İbrahim ve Nemrut’a verilen “dünyalıktan” dünyalık bekler oldular. Dünyalık diye kavramlar bile değişip kişileri gerçek olan nesnel ilişkilerden ve nesnel anlamalardan koparır olmuştu. Bu verilen mal mülk gibi malın mülkün kendisine verilmesini isteyip umanlardan da köle inanırlarını oluşturmuştu.
Firavun, Nemrut, İbrahim, Lazzar vs. niye İbrahim, Nemrut ve Samiri’dirler? Çünkü her biri başka bir El himayesi olan bay erki, monarktır. Her biri farklı bir ittifakı yapının içinde boy veren ya da ittifakı yapı içinde İnanırlarıyla sürgün yiyen; aynı düzlem içindeki farklı farklı anlayışlı mal sahipliğinin anlayışıdırlar. Kendi kotarmalı El’i olan mana algı gücünün, ona rızk-nasip verdiği kişilerdirler. Ayrı ittifak kültürlü oluşmanın mal sahiplikleri içinde olamamakla; Sana veren El, bana da verdi diyemiyordular.
Örneğin; Bir El ittifaklı yapı meslekleri bile farklıydı. Bu nedenle kendi ittifak sahipliği içinde olan demirciliği; içinde demircilik, yazma mesleği gibi meslekler olmayan El sahipliler, bunu içinde demirciliği olan köleci yapının El’i ile açıklayamıyordular. Bu nedenle de El’ler farklıydı. El’ler farklı gelişmişlik düzeyinin sahiplikleri oluşla kişileri çeşitli malın mülkün sahibi yapıyorlardı. Bir El’in verdiği sahiplik içinde de başka bir El’in verdiği sahiplikler olmaya biliyordu.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta