Eksik kalmışlığım çöktü bu gece üzerime epeyce. Ezildim, sustum, haykırdım mı bilmiyorum sonrasında. Kendimi burada buldum yeniden. Eksikliğimi döktüm satırlara, satır aralarına kendimi koydum hep. Yangınlarımı, acılarımı, ağlayışlarımı yazdım. Çizdim…
Hep eksiktim ben. Yüreğimin kenarı yoktu, ruhumun sağ kolu, sevdalığımın sevgilisi yoktu. Her şeyim vardı görünende, oysa kimse bilmez hiçbir şeyim olmadığını. Ağladığımda başımı koyacağım omuz yoktu mesela, var olanlar yettiklerini sanıyordu. Sevdiklerim, tüm sevgim bu kadar sanıyorlardı. Hepsini onlara veriyordum ya! Doğaldı…
Hep eteğimi çekiştirip oyuncak istiyordu çocuk. Bilmiyordu, benim çocukken oyuncaklarım eksikti. Gözlerime dikiyordu bakışlarını herkes. Güzeldiler biliyordum. Her bakan göz bana ait ışığı sömürüyordu gözlerimden. Bilmiyorlardı ki, o ışığın da hep eksik olduğunu.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum