Belki bu yolun bir dönüşü olmayacak.
Belki o sonbahar ülkesinin betonarme zamanlarında eriyip gidenlerden biri de ben olacağım.
Kim bilir?
Rastlantılardan ve rastlıklardan arınmış günler yağmurlarla saracak dör bir yanımı.
Saçılmış birer nar tanesi gibi ben de alacağım yerimi o ıslak taşların üzerinde.
Bilmediğim kelimeler, tanımadığım soğuk yüzlere aldanıp,
kaybolacağım o ırak savruluşlar içinde.
Tenimde cehennem kokusu, ızdırap içinde, günden güne göçeceğim yine gözlerimi kapamaksızın.
Kendine güzel diyarın aslında, diyarım olmadığını bile bile,
özlemler kuranderinde varacağım bu sonsuzluk denklemine.
Dönüşsüz yollar sancıtacak ayaklarımı.
Köklerim susuz kalacak, çağıracak bu toprak.
Ama dönüş yok!
İzin yok!
Çünkü geçmez içimde güzelliklerden geriye kalanlar sınırdan.
Belki bu yolculuğun dönüşü olmayacak güneşin bile geç doğduğu o topraktan.
Enlemi-boylamı farketmez hasretliğin.
Ve kâr etmez, ne bir ses ne bir mektup dindirmeye bu yürek yaslarını.
Bu yolun dönüşü yok.
Ve olmayacak.
Gitmek değil koyan.
Kalmak.
Bir başına.
Ve eksik...
Kayıt Tarihi : 10.10.2008 13:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şiirimsi Adam](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/10/eksik-33.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!