Ekrem Yalbuz Hayatı
Ekrem Yalbuz, 1947 yılında Ardahan’ın Hanak ilçesinde doğdu. İlkokulu Hanak’ta okudu. Kâzım Karabekir İlköğretmen Okulu’ndan 1965 yılında mezun oldu. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmen ve idareci olarak görev yaptı.
1988 yılında Eğitim Önlisansını tamamladı. Almanya’da altı yıl Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenliği yaptı. Halen emekli olup Sakarya il merkezinde ikâmet etmektedir.
İlesam üyesi olan Ekrem Yalbuz, “Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi’de yer aldı. Vezin (Ankara) , Kumru (Gaziantep) ...
Esinti istersen her bir sanattan
Sar’da, sur’da, sır’da, ser’de mâna var.
Bir ilham beklersen edebiyattan
Nâr’da, nûr’da, yâr’da, ter’de mâna var.
Ebî baba, ümmî ana, ahi kardeştir
Karanlık gece,
Yolcu gidermiş nice?
Sonsuz romanmış
Aşk denilen bir hece.
Varda yok olmak;
Baştan sona bilmece! ! !
Dağ yolunun ziyneti, soğuk berrak bir pınar
Ağlayan bir gözdür o, adına “göze” derler.
Diş inci, dudak kiraz, koynunda da bir çift nar
Akıl durur, dil susar, ona da göz ederler.
Âlimlerin her sözü, kelâmda birincidir
Ariflerin her sözü, gönülde bir incidir.
Dilin yoktur kemiği, lâkin çok kemik kırar
Cahilin her bir sözü, bir okşar bir incidir.
Nerden bileceksin ölçüp biçmeden
Tepeden tırnağa kaç arşınım ben?
Hüküm verme tabip, sızı geçmeden
Şifa değil belki gök kurşunum ben.
Irmağın başında su vermek kolay
Hızlı balıkçıydı aldı bir olta
Fırladı sahile attı bir volta
Ne bir koy bıraktı ne de bir delta
“Rast gele” dedi de attı oltayı.
Sigarayı büktü çakmağı çaktı
Ne mutlu inleyen kalbe, hisseden öze
Ne mutlu kızaran yüze, ağlayan göze.
*
GALAT-I MEŞHUR
Meşhur olan her şey sizi aldatmasın. Alkışlanan şeyler sizi yanıltmasın. Güzel de olsa bir mihenge vurun. Özüne inin, aslına bakın. Sarraf, kaplamaya aldanmaz. Akl-ı selim, makyaja itibar etmez. Herkesin alkışladığını değil, beğendiğinizi alkışlayın.
“Galat-ı meşhur” bire bir çevirimi ile “Meşhur olan yanlış” demektir. Bazı kavramlar, zaman içerisinde ya bilgisizlikten, bir zaruretten, ya birilerinin kasıtlı müdahalesi ile ya da anlama/ ifade etme eksikliğinden kaynaklanan benzetmelerle anlam değişikliğine uğrarlar. Doğru hali unutulur, bunun yerine yanlış hali daha çok tercih edilir.
Doğru oku, doğru anla
Aklı kolla belâsından.
Yol alınmaz su-i zanla
Hayır gelmez molasından
Her olay olay değildir
Soğanlıda güller biter
Reyhan olur Sarıkamış.
Kucağında şehit yatar
Destan olur Sarıkamış.
........Tazelendi yaram yine
Ekrem Yalbuz Hocam Antolojiyi varlığıyla kıymetlendiren bir değer..
Bizim sesimiz bizim resmimiz..Tanımış olmaktan bahtiyarım..
Bir babayigittir özü sözüyle
Barışandır Aşık Cinasi Hocam...
Ihlaslı... Dünyayla gönül gözüyle
Görüsendir Aşık Cinasi Hocam..
Özümden ...
Aşık Cinasi'nin karşısında neler yazabileceğimin telaşesi içerisinde iken yine kendisi ile iletişim kurabilmenin mutluluğunu taşıyorum. Zat- ı Alileri ile tanışabilmiş olmaya şu genç yaşında vakıf olabilmiş ender kişilerden biri olarak ben, Ekrem Bey in karşısında ağdalı cümleler kurmaktan da haya e ...
Şahsını her ne kadar “fakir” görse de gözümde bir hazinenin mâliki.
İmân coşkusu, ilmi, edebî ve edepli kelâmları...
Cinas “Türkçenin Nakışı” ise -ki hocam öyle diyorsa amennâ- Ekrem hocamız da benim nazârımda bu nâdide dilimizin nakkaşı ve hattâ göze haz veren hattatıdır.
Gayet mü ...