Güzelim, yıktığın her köprüyü
Geçit vermez diye
Yeniden yapanlara
Güzelim, diktiğin her tohumu
Hemen bitmez diye
Ben ölsem hemen bugün
Son anımı hatırlayacak mıyım
Gözlerimin neye takıldığını, en son neye baktığımı
Hatırlayacak mıyım ?
Dibindeki kırmızılıkla kadehler mi uğurlayacak beni
Biri pis biri temiz iki koltukla mı konuşacağım en son
Beni yanlış yerimden vurdular
Yanlış yerimden, yanlış yere düştüm
ve yanlışlıkla öldüm
Artık iki kere ikiden haberim yok
Tarih desen unuttum
Biraz, şiir
Çiçekli kara lastik
Sadece biraz şiir
Sevinci, çocuksu.
Mutluluğu
Davası uğruna
Terk edilmiş bir adam
İdama.
Susayan.
Ama susmayan
İçinde bir kıyı kopuyormuş
Gözlerin alaca şafağından kopar gelir şimdi
Ben görmedim
Öyle dediler. "Girme Mahsun denize."
Bir yanıma aldım bilirsin sevdiğimiz kızı
Köydeki Eski Ahşap Evimizin Kırılmış Ahşap Duvarlarına
Zaman aşımına uğradı isli duvarlar
Yıkıldılar bir bir meydanlarda
Akordu ayarsız çalıyor, hırsız adam
Bebekler bir tanrı sulağında ağlak
Toprağın sesi kadınlar uğulduyor penceremde
Üşümüş olmalı sudan ağaçlar
Yorgun bakıyor ben gel desemde
Taktığın kolyeden kırmızıyı resmeden ellerim
Beni en başa koy, öyle git
Dilimin kemiğinden ladeslere gir
Hep sen kazan
İnan ki durmam burda geceleyin
Bir at yahut araba işte, geçercesine
Gölgemden az uzaktasın
Aniden çıkışlı inişli, asfaltsız bir yol kadar tenha
Birden çalmaya başlayan davullar kadar curcunalı
Çünkü her gölge biraz acılı
Biraz da kirli bir yüzden çalıntı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!