I.
Duydum ki hakikattir!
Doğrudur!
Yalanı olmaz tepelerin, müdürlerin.
Boğazım düğümlense dahi
Üşümek o kadar kolay bir iş değildir
Uğultulu koroların sallanışlarında
Dişlerin tak tak çarparken dişlerine
Üşümek o kadar kolay değildir deniz mavisinde
Sonbaharın getirdiği çok olur
İçimi kavrulmuş bir saatle örüyorum,
Dışarımda kocaman bir ağaç.
Bakıp bakıp duruyorum sana!
Bir şey söyle arkadaş!
Ne vakittir durursun?
Kıçı yırtık palaskanın örtüsüyüm
Üstüme kaç yıllık hüzün düşmüş saçak altlarından geçerken
Soğuk memleketlerin adamı değilim
Sıcak benim içimdedir, odun at bir kere
Kalk bak, bir hesap makinasının sil tuşuyum
Ne kadar küsersen küs
O yola hep kar yağıyor
Yıllanıyor şaraplar
Yudumum
İçimin mahzeni
Denizyurdum
düzenimi bozdun biliyorlar
bizim kediler ağaçlar falan
hatta demliğim bile çayımdan şikayetçi artık
yüz verdin
kediler bana hırlıyor
ağaçlar hep balkonuma atıyor yapraklarını
Üryan çıktım birdenbire, buzlu çığlıktan
Yüzümü güneşe, döndüğümü göreyim
Bir adam ne isterse, bu dünyadan...
İyisi mi ben yine, tükürdüğümü yiyeyim
-bal arılarıyla-
sıkı dur
iyi haberlerim var
bizim kedi doğurmuş
ve önümüzdek kış
çetin geçmeyecekmiş
kediler ve sokak çocukları
İlkin, camdan bakan bir kız çocuğuna
İçimdeki bunaltı, yansımasın diye
Attım kendimi denize
Neden sonra
Siz gelince
İçi dolu mudur boş mudur bilmem
Fakat ne idüğü belirsiz duygunun
Sizi sardığını söylerim
Kime sorsanız onlar da söyler
Bana sorarsanız
Siz hayal kırıklığı yaşamışsınız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!