belki de bir büyü bu
önceleyensiz
eksiği kentin
sadece varoluş duygusudur belki
boşluğun anlamlandırdığı uzay
althuser’in ve mayakowski’nin
Kelimeleri olduğu gibi alıyorum
Şiir mi? Hiç mi hiç ilgilendirmiyor beni
Bu benim sayıklamam
Kötü olacak kadar
Güçlü olamadığım için iyi oldum
Ayın şavkı nereme vurursa vursun
Yirmi dokuz
birini aldım: a
kimse kuşanmasın akşamı
-oyun: melek
düştün
hadi gel eve-
Yıldırım Türker’e
çöl kumlarında ayak sesleri sezginin
her şeyi bilip sıkıntıyla yürüyen
aynı anda sarınarak
şehvete ve şefkate
eskiler taşırım
damağımdaki bohçada
bütün eskilerini
topluyorum kadınların
eskiler alırım eskici
BAP I
(“onlar ki
sözcüklere yalanı öğrettiklerinde
lanetlendiler”)
“hissedişe bırakıp üşüyen tenini
(rüzgar aldı en güzel şiirlerimi
geri getirmesi üzerineydi anlaşmamız
her geri gelişinde tenimde ürperten gülüşü
ben galiba aldatıldım)
(bir yudum şarapta
(Süheyla’ya)
ah vakitsiz kaçırmış seni
leş kargaları sabahın
anladım anlamasına
gülüşündeki çiy
her tarafım delineli rüzgarla
sokak ortasında kaldığım
kuşkulu
bir başıma
şaşkın amca geç kaldın
karanlık çağlardan birinde
her hangi birinde, öylesine
bir buzul mağarasında en uzakta dipte
gürültülü bir sessizliğe sıyrılmış
bir adam
ya da kadın…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!