Ayakta kalmak ve başını dik tutabilmek her insanın en büyük idealidir. İnsanlar bunun için çalışır, kimseye muhtaç olmadan, huzurlu bir şekilde yaşamak isterler.
Değerlerimizi alt üst eden en önemli meta, muhtaç olmak ve sürekli değer erozyonuna uğramaktır. Bir ailenin çocuklarına değer yükleyebilmesi, öncelikle ailenin alt yapısının sağlam olmasından geçer. Eğer bu alt yapı yoksa kültürlenme olmadığı gibi en ufak bir ekonomik bunalımda bütün güzel düşünceler dahi birden bire isyana dönüşebilir. Bu tavır iler ki dönemlerde bütün olumsuz toplumsal faaliyetlere yönelir. Sonuçta değersizleşen bireylerde yalanlar, hırsızlıklar, bencillikler ve egoist yaklaşımlar oluşabilir.
Öncelikle yapılması gereken en önemli unsur İnsanları ekonomik rahatlığa yöneltmekten geçer. Bunun içinde üretim şarttır. Üretim yapabilmek içinde üretim organizasyonlarının devlet tarafından oluşturulması gerekir. Örneğin Fabrikaların kurulması, tesislerin açılması gibi faaliyetlerin ivedi bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekir.
Ekonomik feraha erişen kişiler, olumlu aile ortamları oluştururlar. Sanatsal faaliyetlere yönelirler. Güzelliklere ve iyiliklere daha fazla zaman ayırabilirler. Ortamların iyi olması var olan değerlerin yeni nesillere daha kolay aktarımını sağlayabilir. Toplumda kaos, açgözlülük, başıboşluk azalır. İnsanların birbirlerine yaklaşımı daha pozitif hale gelebilir.
O zaman karnı doyan ve kendisine zaman ayırabilen, başkanlarını düşünebilen, yardımsever bireylerin oluşması sağlanabilir. Temelde insan sosyo-psikolojik ve biyolojik canlılardır. Değerleri üreten ve yaşatabilen insanların öncelikle biyolojik ve sosyolojik ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir.
Bu minvalde yapılması gereken en önemli unsur, toplumsal hareketliliği üretime yöneltmekten geçer. Bu da üretim araçlarının alt yapısının devlet ve özel teşebbüsler vasıtasıyla gerçekleştirilmesiyle olur. İşte o zaman hem ekonomik hem sosyolojik hem dini, millî ve kültürel değerler oluşturabilir bu değerleri gelecek nesillere aktarabilir ve toplumsal barışı sağlayabiliriz. Bu durum toplumların huzur içinde yaşamasına katkıda bulunur.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta