biraz olsun mürekkep yalamıştı
basın emekçisiydi
Bab-ı Ali’de
kapı kapı dolaşıp
iş aramaktı niyeti
baskı,dizgi ne olursa
boğaz tokluğuna
kapıları aşındırdığında
güvendiği dağlara kar yağmıştı
yüzüne kapanıyordu
birer birer kapılar
mürekkep yerine
başka şey yalamalıydı oysa
yetmezmiş gibi
günün birinde
yüreğini paylaştığı da
duygularıyla birlikte
kapıyı aralamadan
dönmesine umut ışığı yakmadan
kapı dışarı etmişti
kapıyı arkadan kilitleyerek
dış kapının mandalı kadar bile
değeri kalmamıştı
gerçi
gönlünde olmadıktan sonra
ayni kapıya çıkıyordu
bacadan girse ne olacaktı
bu kez kapıdan kovulacaktı
yüreği burkuluyordu
her seferinde
tüm sokaklar onundu artık
sorgulayanı yoktu
geç vakit veya erkenden
istediği gibi arşınlayabilirdi
aksilikler
terk edilmişlik
ve karşılıksız sevmekle
kapı komşusu olmuştu adeta
çok şey istemiyordu aslında
aradığı şöhret kapısı değil
kapıkulu olmadığı
bir ekmek kapısı
bir de yürek kapısıydı
Ağustos 2014
Kayıt Tarihi : 15.8.2014 21:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Uçan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/08/15/ekmek-ve-yurek-kapisi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!