Bakış Açısı-Deneme Hikayeler
Yağan yağmurdan sonra, gökyüzünde bulutların arasından süzülen güneş huzmesinin ardından gökkuşağı renk cümbüşü halinde bulutların arasında bir kaybolup, bir görünüyordu. Evimizin önünde çamurlu sokağımızda çelik çomak oynuyoruz ve gökkuşağının altından geçmemeye de özen gösteriyor, arkadaşlara da sakın geçme haa! Yoksa kız olursun diye, uyurıda da bulunuyorduk. Artık karnımız iyice acıkınca evlere koşarcasına dağılıp, karnımızı doyurmaya gidiyoruz.
Yağ tenekelerinden yapılan evimizin çitindeki yazıları okuya, okuya hurdacıdan aldığımız boyasız paslı kapıdan havluya giriyorum. Evin kapısını daha açmadan içeriden boğuk ve iç çekerek bir ağlama sesi duyup, ne olup bittiğini anlamak için kulak kabartıyorum.
Babam, ben üç yaşındayken inşatta amelelik yaparken üzerine düşen bir beton kalıbı ile hayatını kaybetmiş, annem ve benden iki yaş büyük ablamla biz öksüz, annem ise dul kalmış. İçerideki ağlayan ablam olduğunu konuşmaya başlayınca anlıyorum.
Benim de babam olsaydı, bize de alırdı diyor, daha yüksek sesle iç çekme hıçkırıklara dönüşüyordu. Ben karnımın acıktığını unutmuş, sanki beni görecekler gibi yüzümü duvara saklayarak gözlerimden yaşların ağzıma doğru süzüldüğünü hissediyorum. Ablamın niçin ağladığını ise anlayınca, benim erkekçe sakladığım ağıtta sesini yükseltiyor ve içimi dayanılmaz bir hüzün kaplıyordu. Annem gündelikçi olarak evlere temizliğe gidiyor, bizi namusu ile büyüterek, okutup adam etmeyi vazife bilmişti. Annem şiddetli zatürresinden dolayı bir haftadır işi gidememiş ve son kuruşu da ilaç parasına gittiğinden, ekmek paramız bitmiş ve o gün evde yemek yapılamamış olduğunu anlıyorum. Okulda arkadaşları şalgamla simit yemişler, kardeşimin de canı çok çekmiş ve arkadaşları kız kardeşimle alay ederek sen de alsana kız diye kızdırmışlar. Hatta annen bizim bitlerimizi de temizler mi? diye dalga geçip gülmüşler!
Bu olup biteni anladıktan sonra zavallı anam hasta yatağında kesik kesik üksürerek konuşacak mecali olmamasına rağmen, ağlama çocoğum; senin kardeşin biraz daha büyüsün bize onların babalarından daha iyi bakar diye ablamı teselli etmeye çalıştığını duyar duymaz, evin havlusundan koşarak yola çıktım. Bir yandan ağlıyorumi bir yandan da ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalışıyordum. Hemen aklıma babamın köyden arkadaşı Salih amca aklıma geldi ve onun çarşıdaki lehimci dükkanına gittim.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Memleketimden manzaralar, çok dramatik bir öykü oldu, elime kalemime sağlık
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta