Kara sabanın ucundaki demirim ben.
Halil’in kırdığı boyunduruk,
Leyla’nın elindeki kazma,
Fatoş’un elindeki nasır ve emek,
Ekmeğim, ekmek.
Bazen masa başındayım,
Bazen bir makinenin çarkında.
İnsanlık kadar eskiyim,
Kavimleri de göçürdüm, devletleri de.
Soracaksan sen nesin diye:
Ekmeğim ekmek.
Bölüşemez oldunuz gün be gün,
Daha fazla ben için bunca ölüm.
Bir küçücük çocuğun boğazında
Kuru, yumru, kocaman bir düğüm
Ekmeğim, ekmek.
Kayıt Tarihi : 6.11.2021 00:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!