Fırıncı Ahmet Ağa’ya
Ben senin kadrini bilenim,
Ey! kölesi olduğum! ..
Ben senin kadrini bilenim! ..
En güzel şiirlerimi senin için yazacağım;
Yemin ederim!
Az mı kahrını çektim?
Kölesi olduğum! ..
Az mı kahrını çektim?
Gün oldu da
Seni tuza, bibere banıp yedim.
Gün oldu da
Sevgilimden çok girdin rüyalarıma,
Islık çalarak eve döndüğüm akşamlar
Sen vardın koltuğumun altında.
Merhemisin sancısı dinmiyen çürük etin!
Anasından evvel,
Seni tanıdı
Seni sevdi her yetim.
Alnımdan boşanan boncuk boncuk ter
Senin uğruna!
Çok günler seni kazanabilmek için küfrettim;
Ana avrat insanoğluna!
Sen yokken neyleyeyim,
Mozartın sonatlarını, Beethoveni!
Dudaklarım en güzel şarkılarını söylüyor;
Bağrıma bastığım zaman,
Kara somunu! ..
Kara somunu! ..
Kayıt Tarihi : 23.12.2002 00:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yokluk gerçekliğini farklı ve absürt bir biçimde işlemiş şair.
realiteyi romantik bir biçimde getirmiş de diyebiliriz aslında.
daha iyi ifade edilebilirdi kanımca...
Hayırlı çalışmalar.
Bizi sayısız nimetleriyle nimetlendiren ve şükrünü eda edenler için cennet ve de cemalullah gibi baki nimetlerini de lütfedeceğini vaad eden Rabbimize kainat dolusu ve onun atomlarının adedince hamdü senalar olsun.
Ekmeğe mi?
Ekmekten kasıt rızk?
Fırıncıdan kasıtta rızk sahibi olabilir.
Neyse altında bir şey aramayalım. En iyi şair bilir.
Beğenmedim.
TÜM YORUMLAR (7)