Ekimden Efsaneler Söyle Bana

Seyfi Karaca
5087

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Ekimden Efsaneler Söyle Bana

Ekimden efsaneer söyle bana
Gönül heybesinde taze kavrulmus nohut, iklim yakasinda gül rumuzu olsun
Bir avare esinti dolansin, etekleri sahil dolusu dalginliklara savrularak
Carsi gezmekten yorgun
Dünyayi agirdan alan dansin beline dolansin isligimin icinden gecen müzik
Yamasi sökülmüs
Sivasi dökülmüs
Hayatin pörsüyen burusmuslarina ceperlerden sarkan sarmasiklar
Düserken aska kavrayip tutunmayi seslensin ve söylesin
Bir an dalginligina gelip kendini biraktiginda gazellere karistirmis yaprak
Ömrü bilinmeze terkedilmislik duygusu kadar rutubetli ve ayaz olsa da
Bana sen geldigini söyle cakil tasi atmadan cama
Cigligini icine gömmüs sokaklarda rehin kalmadan
Zile basmadan gri renginin
Ekimin sonu olduysan da bile coktan,
Kumsaldaki bana giden izi sür, fenerini sen yak senden kasirgasi kopan firtinanin
Bir haber birakiver sahil kahvelerindeki elden ayaktan cekilmis kimsesizlige
Zaten soguklar alginidir yagmurdan akademisyen her ücra,
Her dönemec bir ic sokak.
Fotoromanin kapak kizi sen ol, ziline basmadan ekimin gri genginin
Bize git ve bana ekimden efsaneler söyle
Tenine cicekligini sür sürüstür, bal ve güzelligin sicakligini koy diline mahremine
Seni getir, kimizden biri ol, aska dökül dol , cünkü …
Her sokak kavsaktan kavsaga sahnesi olmayan bir sinema
Insanlarini icinden bosaltmis duvar kompozisyonu gibi
Buz katmaknlari altinda siginmis kalmisliktan beterdir
Ucsuz bucaksizligin iliklerine kadar islandigi sirilsiklam kent percemleri
Yaklasmakta olan kasim günlerine mübbet sandalyalarla bir dokun bin agit..
Ve yapayalnizligin önü arkasi
Ve üsüdükce kendine sarilan hazan mevsimidir

Ekim/24

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 21.10.2024 14:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!