Zamane müminde var olan îman,
Hormonlu meyvenin şırası kadar.
En kara sevdada en uzun zaman,
Sabahla yatsının arası kadar.
Küçücük menfaat var ise eğer,
Ezeli düşmanlar olur can-ciğer.
Ömrümün karşılığı olsun diyor
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür
Devamını Oku
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür
Acı acı gülümseyerek okudum. tam puanımla sayfama taşıyorum. Kutlarım Şahin bey.
kaynayıp taşmış
koca dağ aşmış
göreni şaşmış
okuyan kadar.
'Besmele' nedir bilmeyenler için
demeli 'sadakallahülaziym'
selam ve dua ile ustam
Topluma tuttuğunuz aynanın yansıması şiiriniz için kutluyorum.Şükrü Topallar
mükemmeldi...saygılar
Teşekkürler Şahin bey güzel olmuş
Zamane müminde var olan îman,
Hormonlu meyvenin şırası kadar.
En kara sevdada en uzun zaman,
Sabahla yatsının arası kadar.
Hormonlu bir meyve ne kadar sağlıklı olabilir ki? Sun’i olan şeyler tabiî olan şeyler gibi değildir. Sun’i olan şeyler genelde insanlar tarafından taklid edilerek aslına uygun yapılan şeylerdir. Genel de maddî olan şeyler için geçerlidir. Ancak maddî olmayan mücerred olan şeyler içinde bu mânâ kıyas yolu ile kullanılabilir. Şâirimizde burada imânî konularda ne kadar sun’i davrandığımızı ve imanın kalplerimizde yer etmediğini beliğ bir şekilde vurgulayarak, hormonlu bir meyveden elde edilecek tat kadar imanî bir hazza sahip olduğumuz vurgulanmıştır.
Bu dize bana Allah’ın şu ayetini hatırlattı: “Bedevîler 'İman ettik' dediler. De ki: 'İman etmediniz. (Öyle ise, 'iman ettik' demeyin.) 'Fakat boyun eğdik/İslam olduk ' deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi!..” (Hucurat,14)
Bizler de , Müslümanız ama Müslümanlığımız sun’i bir meyveye enjekte edilen hormon kadar!..
Şiir baştan aşağı ne kadar haklı bir muhteva ile yazılmış. İşte sosyal içerikli ve Toplumsal yapımızı gözler önüne seren satirik bir şiir.
Can alıcı mısralar ile toplumsal karakterimizin bir fiyolojisi çizilmiş. Toplum ile hemhâl olan kişilerin reddedemeyeceği gerçekler var şiir de...
Peki biz neden böyle olduk?
Zannedersem bu soruya detaylı bir şekilde cevap verirsem biraz gerici olmuş olurum. Önce Ahlâkımız gitti... Şu kadarını söyleyeyim ki; Fransız düşünür ve yazar Charles Mismer : “Hristiyanlar âlim olunca Hristiyanlıktan, Müslümanlar da cahil kalınca Müslümanlıktan çıkarlar.' Der.
Yine Fransız ateist bir yazar –ismini şimdi hatırlayamıyorum- şöyle der: “İnsanlık tarihi dine çok şey borçludur. Din toplumsal ahlâkı düzenler. Eğer semâvi dinler olmasa idi insanlık hayvanlardan daha eşed bir durumda olurdu”.
Yine Charles Mismer: “
'Kur’an-ı Kerim'in nasıl bir ilim ve medeniyet kaynağı olduğundan bahsederek, 'Bugüne kadar yeryüzünde görülmüş en parlak, en âlemşümul, en demokratik ve bin yıllık bir medeniyetin başlıca ve yegâne âmili bir Kur'an esası olduktan sonra bugünkü Müslüman cemaatlerinin cehalet sebebi nasıl olurda İslâmiyet'e dayandırılabilir?' der.
Sorunu burada aramalı ki teşhis edilsin hastalık. Ve tedavi edilsin maraz. Batılıları iyi bilmek lazım. Özellikle dost ve düşman kavramını... Kişinin dost ve düşmanını bilmesi kadar akıllı yapmış olduğu bir şey yoktur.
David Lloyd George, elinde Kur'ân, bağırıyor:
'- Türkleri bu kitaptan uzaklaştırmadıkça onları tam olarak mağlup edemeyiz. Ne yapıp yapıp ya bu kitabı onlardan koparmalıyız ya onları bu kitaptan uzaklaştırmalıyız.'
Batıya sonuna kadar kapılarını açanlara duyurulur. İşte şimdi yaşadığımız şey onların eseridir. Gözleri kör, akılları düşünmekten yoksun olanların eseri!..
Yüreğine sağlık değerli kardeşim. Mükemmel bir eser. Yalın bir dil, akıcı bir üslûp, mükemmel bir yapı...
tebrikler.yüreğiniz dert görmesin üstadım. çok güzel bir şiir okudum.anlatım yalın ,biçim süper.
başarılarınızın devamını dilerim. selam ve dua ile
hecenin esasoğlanıdir Şahin YILMAZ.
Alkış!
Muhabbet!
ve Sevgilerimle kardeşim.
GERÇEKLERİN ACIYLA DİLE GETİRİLİŞİYDİ..
YANLIŞLIKLARI USTA KALEMİYLE HİCVEDEN DEĞERLİ ARKADAŞIMI KUTLUYORUM..SELAM VE SAYGILARIMLA
Soygundan, vurgundan bahsetse kişi,
Muhallebi yerken kırılır dişi.
Zenginlerin bir gecelik bahşişi,
Fakirin üç aylık kirası kadar.
Bizlere benzemez usulü, tarzı,
Kendisi hokkabaz, sahibi dürzü.
Sözde sanatçının medyatik arzı,
Açtığı şurası, burası kadar.
Deryaların gözyaşıyla dolması,
Ehl-i siyasetin adam olması,
Veremin, kanserin deva bulması,
Sürer mi, acı dil yarası kadar.
Şahin Yılmaz
üstadım ;
sosyal yönü ağır basan duygu yüklü yüreğinizin sesi olan bu güzel çalışmanızı beğenerek okudum..
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10..akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta